Mehmet Eyüp Yardımcı köşe yazısında Beşiktaş yönetiminin federasyona kale arkası tribünü için yaptığı başvuruyu konu edindi:

" DUVAR
Dünya tarih sürecinde bütün zamanların içinde en yıkıcı, en çok insan yaşamına mal olmuş adeta insan kırımının yaşandığı II. Dünya savaşı’nı mutlaka belgesellerden izlemişssinizdir. Polonya işgali ile bu kırımı başlatan Almanya yaşadığı bozgunun ardından kendi yaralarını sarmaya çalışırken modern zamanların çağdışı uygulaması olan ‘Berlin Duvarı (Berliner Mauer)’ batıda yıllarca ‘Utanç Duvarı (Schandmauer)’ abidesi inşasını da görmüştür. 

9 Kasım 1989’da Doğu Almanya’nın isteyen vatandaşlarının batı’ya gidebileceğini açıklamasıyla utanç dönemi de sona erdi….

Almanlar adına ‘Utanç Duvarı’ yıkılırken, dünya futboluna damga vuran, kendi futbol ekolünü yaratmış Almanya’da aynı zamanda Dortmund taraftarı da olan Alman spor yazarı Uli Hesse’nin anlatımıyla  2005 yılında ‘Sarı Duvar’ yerini alır. Bunun nedeni ise o dönem Güney Tribün''e asılan 'Gelbe Wand Dortmund' (Dortmund'un Sarı Duvarı) pankartıdır. 

Tarihler 1970'i gösterdiğinde ve henüz 70'lerin başında iken 12 kişilk olarak inşa edilir sonrasında 90'ların başında ise yapılan restorasyon ardından kapasitesi iki katına çıkar.

1974 Dünya Kupası oynandığında Westfalenstadion (Signal Iduna Park) Batı Almanya'nın gerçek stadı değildir. Almanya'da Köln'ün ev sahibi konumunun elinden alınması sonrasında Dortmund'da dört maç oynanır. Almanya'daki diğer statlara göre Westfalenstadion'da sahayla tribünler arasında boşluk yoktur ve taraftarın tüm gücünü sahaya yansımaktadır.

Sarı Duvarı Brian Oliver “gürültü, renkler ve tribünün dik yapısı, rakiplerin adeta korkulu rüyası… Juventus’u da bu benzersiz atmosfer karşılayacak” diye yorumlamıştır. 

Dortmund’un Sarı Duvarı ve taraftarı futbolun tarihinde haklı yerini alırken, bir başka taraftar gücüde tarihte yerini alıyordu Beşiktaş ve ‘ÇARŞI’…

Beşiktaş taraftarının yeri stadında her daim belli idi ama şu endüstriyel futbol denen ‘Tek dişi kalmış canavar’ ortaya çıkınca Beşiktaş’ta Süleyman Seba sonrasında yönetimde olan sırasıyla; Serdar Bilgili, Yıldırım Demirören, Fikret Orman, Ahmet Nur Çebi ve Hasan Arat dönemlerinde de görüyoruz ki taraftara yeni bir yer aranmakta ve bu arayış önüne ‘KARA  DUVAR’ ismi eklenerek devam etmektedir.

Hasan Arat öncesinde de devam eden bu arayışa sadece Sarı Duvar değil adres yeri olarak yine kale arkası tribün ve İspanya’dan da taraftar örnekleri sunuldu. O dönemlerde Beşiktaş taraftarı elinden geldiği kadar bu tek dişi kalmış canavara dayandı ama işin endüstriyel tarafı da bir başka gerçek olarak hep taraftarın karşısında durdu. Kapalı tribün içindeki o bölüme loca yapılması maddi kazancın artması yönünde adımlar atıldı ve bugünlere kadar gelindi. 

Hasan Arat ve yönetimi bir önceki yönetim tarafından da adımları atılan bu duvarı inşaa eder mi? Bakanlık tarafından bu izin verilir mi? Bekleyip göreceğiz.

Ülkede futbol, siyaset ilişkilerini düşününce izin verilme durumu şahsi görüşümdür %100 olacaktır. Geriye tek dileğim kalıyor Beşiktaş taraftarının uzun zamandır unuttuğu asli görevini bu duvarın hatırlatmasıdır.