Sivas-G.Saray maçındaki VAR kayıtlarıyla birlikte ‘Ofsaytımsı' ifadesi futbol literatürümüze girdi. Beşiktaş'ın, Gaziantep karşılaşmasında Atilla Karaoğlan'ın N'Koudou'nun attığı kafa üzerine, “Abartıyor ya, sarıda kalacağım” demesine de şahit olduk. Bu iki olay Sabri Çelik'e bir tuzak mıydı bilemiyorum ama gitmesine neden olmuş, ardından da Lale Orta hakemlerin başına getirilmiştir. Kulüplerimiz bu durumdan memnun ki yorum bile yapmadılar. Halbuki Ali Koç, TFF Başkanlığı'na getirildiğinde Mehmet Büyükekşi için kafa karıştırıcı konuşacak güçteydi. MHK'daki değişim, hakem camiasındaki güç dengelerinin değiştiği yorumlarına bile neden oldu. Serdar Çakır ile Abdurrahman Arıcı çekişmesi uzun yıllardır dillendirilir ama kimse cesaret edip açıklayamaz. Biz tarihe bir not düşelim…
SARIDAN KIRMIZIYA
Gelelim Lale Orta'ya… Yaşanan doğal felaketler sonrası ülke normalleşmeye başlarken kulüplerimiz de boş durmadı elbette. Puan kaybeden kulüpler, TFF'nin yumuşak karnı olan MHK üzerinden baskı kurmaya devam ediyor. Son olarak Alanyaspor-Fenerbahçe maçında Osayi'ye verilmeyen kırmızı kart ortalığı karıştırmış, demeçler ve atışmalar havada uçuşmuştu. Mete Kalkavan sarıyı gösterince şöyle yorumlar dinledik: Sarı kart göğüs cebinde, kırmızı kart arka cepte olur ya, yerlerini karıştırmıştır. VAR müdahale edince fikrini değiştirdi. Elini önce arka cebine attı, sonra göğüs cebinden sarı kartı çıkardı.
KAOSTA ADALET!
Futbolun doğal akışında bunu değerlendirelim. Adaleti sağlamak, bütün iddiaları ve komplo teorilerinin ortadan kaldırmak adına bu pozisyon için VAR kayıtlarının açıklanması gerekmez mi? Madem hata yapan gidiyor, Galatasaray Başkanı'nın istifa çağrısına Orta ne cevap verecek? Kaos teorisine göre aslında bu yaşananlar rastgele ve ilişkisiz gibi görünebilir. Ama er ya da geç modelin tüm parçaları bir araya gelir. Şimdi soruyorum… “Kamuoyunda soru işareti bırakmadan çalışmalarımızı sürdürürken, hakemlik müessesesinin de zarar görmemesi için maksimum hassasiyeti göstereceğimiz konusunda kamuoyunu temin ederiz… Bu iki maç ile ilgili (Sivas-GS ve G.Antep-BJK) hatalı bulunan hakemler hakkında MHK gerekli yaptırımları uygulayacaktır” diyen TFF, ilgili hakemlere görev verdiğini de göze alırsak adaleti nasıl sağlamaktadır?
KAOS TEORİSİ
Kaos teorisini hiç duydunuz mu? Edward Lorenz 1960'larda Kaos Teorisi'ni buldu. Teori, rastgele oluşan bir olayın aslında düzenin parçası olduğunu matematiksel olarak tanımlıyor. Aslında bir olay başlangıçta rastgele ve ilişkisiz gibi görünebilir. Ama er ya da geç modelin tüm parçaları bir araya gelir.
KİM HESAP VERECEK?
Beşiktaş, bu duruma itiraz ediyor ama deprem felaketi unutulmaya yüz tutunca mağduriyet de ortaya çıkıyor. Depremden etkilenen Gaziantep ve Hatay ligin kalanını tamamlayamayacağını açıklayınca TFF yönetimi de kalan maçlarda iki takımın rakiplerinin hükmen galip gelmesine hükmetmişti. Felaketin izleri henüz silinmediğinden Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi de yaptığı açıklamalar ile tepkileri üzerine çekmişti. Beşiktaş bu zamansız açıklama sonrası zora düştü ama diğer kulüpler de bu durumun bir mağduriyet yaşatacağı noktasında hem fikir. Çebi federasyona seslenerek, “Her türlü karar, alınan karardan daha adaletlidir. Kulüpler Birliğinde, TFF'de tartışalım, gerekirse oylayalım. ‘Play-off' konusunu da tartışalım, ligden çekilen takımların durumunu da tartışalım. Birilerinin menfaati için bir gecede karar alamazsınız. Bu karar alınması hiç doğru değildi” demişti. Mağduriyet demişken TFF ligleri 1 ay erteleyebiliyorsa elbette bu karar için acele etmeyebilirdi. Daha sağlıklı karar alınabilirdi.
YA LİG 5 PUAN FARKLA BİTERSE
Şimdi bir soru daha sorayım; ya Beşiktaş şampiyon olan takımın 5 puan gerisinde ligi tamamlarsa ne olacak? İşte bundan sebep olacak ki Sayın Ahmet Nur Çebi de ‘play-off'u dillendirmeye başladı. Aklıma Allesendro Pepe'nin o meşhur sözleri geliyor: Savaştan geriye kalanlar; yitip gidenlerin anıları ve askerlerin omuz omuza ölümle nasıl yüzleştikleridir. Hangi tarafta yer almış olurlarsa olsunlar. Zaferle gelen ihtişam mağlup olanların kusurlarını gözler önüne serer. İşte bu ihtişam galip gelenlerin yanlışlarını göz ardı eder.
Bahadır Çokişler/sözcü