Hocanın  elindeki kadronun çok fazla eksiği yok, sadece oyuncularda  form düşüklüğü var. 
Rıza Çalımbay ile anlaşmalı seçime kadar takımı emanet etmeleri gerekirdi.Burak da yardımcı hoca olarak devam edip bu maça bu şekilde çıkmak  daha doğru olurdu.  

Burak hocanın oyuncu tercihleri de yanlıştı,orta sahada ,Tayfun yerine Chamberlain ile başlamalıydı.

Futbol bireysel değil  bir takım oyunu. Yeteneklerini takım oyunu içinde sergileyebilen oyuncular   renk katar. Chamberlain gibi üst düzey bir futbolcu sahada olduğunda takımdaki diğer futbolcular da psikolojik olarak rahatlar. Hocanın böyle bir yıldız oyuncuyu sahada daha uzun süre tutmasını beklerim..İkinci yarı oyuna aldı 10 kişilik takımın bir anda kimyası değişti.

Beşiktaş'ın  özellikle savunma bloğu ile orta alan arasındaki inanılmaz boşluklar Galatasaray'ın   işine yaradı. Orta alanda oynayan oyuncular orta alanın kontrolünü eline geçiremedi  ikinci topları  kaptırıp savunmada sorunlar yaşadı.

Stoperler birlikte oynadıkça birbirlerine alışır ve aralarından bir ritm geliştirirler. Hoca bu mevkide sürekli arayış içinde . Bailly sakat veya cezalı olmadığı sürece mutlaka oynamalı.

Amartey ve Colley kötü oynayan  Galatasaray'ın kazanmasının baş rol oyuncusu oldular.Bu stoperlerle  şampiyonluğa yürümek imkansız.
Ghezzal da ondan beklenen performansı  bir türlü sergileyemiyor.

Maalesef lig başladığı günden bu yana Beşiktaş kötü bir performans sergiliyor. Burak  hocanın yapması gereken en önemli şey ideal bir 11 oluşturmak. Her maçta bir kaç oyuncu değiştirerek beklenen takım oyununu kurmak zor.

Sakatlık veya caza söz konusu olmadıkça oyuncularda değişiklik düşünülmemeli.

Beşiktaş  Başkanını bugüne kadar  seçimle değiştirmedi.

Süleyman Seba kendi gitti.
Serdar Bilgili  kendi gitti
Demirören kendi gitti
Fikret orman kendi gitti

Başkan  da kendi bırakmaz seçime girerse  yine aynı şey olur mu bekleyip göreceğiz ,.Camiada kiminle konuşsam  bu sefer  durum farklı gibi görülüyor.

Beşiktaş ta bu  saatten sonra yapılması gereken şey belli aslında. Taraftar fişi çekmiş durumda. Gol atılıyor tribünde atılan slogan ortada  ''Yönetim İstifa''.

Böyle bir ortamda hocadan, oyuncudan  sahada  performans beklemek zor , rakip de senden çekinmez rahat oynar, hal böyle olunca da  hakem de ,TFF de  daha çok üzerine gelir .Mevcut yönetimin yapması gereken şey belli.Seçime gitmek, başkan aday olmak isteyebilir ,belki yönetimini değiştirip daha güçlü bir yönetim oluşturur.  En büyük gücü taraftarı ile bağı kopan hiçbir kulüpten başarı beklenemez. Sürecin uzaması fayda değil zarar verir,zarar verdiği de ortada .Bazen ne yapsan etsen olmadı mı olmuyor işte.

Kimse birbirini suçlamasın.  Aynaya bakip, bu kulübün  23 senede geldiği noktada benim payım ne, diye sormalı insan kendi kendine.  Davetlerde boy gösterme, localarda ağırlanma, kişisel menfaatler, ego tatminleri uğruna nereden nereye geldi bu kulüp. Düzelir mi, evet düzelir . Tüm bunların üzerine bir kalem çekip, paralı başkan peşinde koşmak yerine sadece Beşiktaş menfaatleri için çalışacak bir yönetimle yaşanan sorunların üstesinden gelinebilir.

Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün spordan anlayan bir yönetim kuruluna ihtiyacı  var. 

Peki buna karşı eleştirenler ne yapıyorlar? 

Sadece konuşmakla iş yürütüyorlar.   Bu kişiler Başkan ve yönetimi   eleştirirler ,hem de çıkmayı düşünen adayları.    Kimse  sormaz mı bu kişilere senin amacın ne diye.Artık Söz konusu Beşiktaş ise kişisel hırsları bir kenara bırakmak lazım.  
Mantıklı projelerle kulübü gerek mali açıdan rahatlatacak , gerekse sportif anlamda ileriye taşıyacak yönetim adaylarına ihtiyaç var. Başkan ve yönetim kurulunun , amiyane tabirle 'paralı' olmasının kulübe bu güne kadar hiç bir fayda sağlamadığını, kişisel popülariteyi artırmanın ötesine geçmediklerini yıllar içinde gördük.

Bu 'paralı' yöneticilerin, görev süreleri tamamlandıktan sonra  kulübe faydalı olmak adına herhangi bir branşa sponsor olduklarını  göremediğimiz gibi maçlara da gelmiyorlar.