Maçı bir açtım televizyonda, Sanki ısmarlamışım gibi Halil Umut Meler çıktı karşıma... Maçı o yönetecekmiş!!! Dün akşam Sivas'la oynadığımız Ziraat Türkiye Kupası maçından bahsediyorum... Acayip işler... Maça önde ve basarak başladık eyvallah da, Masuaku taç atarken 20 saniye top verecek adam bulamadı... Ndour, Masuaku, Joao Mario, Zaynutdinov gibi ne zamandır yanyana oynamayan adamların sahada olmasına da tanıklık ediyoruz... Pazar günü evdesinizdir de ailece birşeyler yapmayı planlıyorsunuzdur... Ama bir türlü nereye gideceğinize ne yapacağınıza karar veremiyorsunuz... İşte Beşiktaş da öyle! Bir şeyler yapmak istiyor, olmuyor... Ve-l hasıl planlı dokunuşlar olmadan top çizgiyi geçmez... Ne zaman ki akıl devreye girer kısa ve öz oynarsın tabela yaparsın... Felix-Mario-Rafa... Tık tık tık... Öyle eveleme geveleme oyalama yok. Üç pasta gol attı Rafa... 0-1... Zaten sorun o üç pası üç maçta bir falan yapmamız!!!! 38'de Masuaku'nun topu var Mario'ya orta sahada... Mario soluna değilde sağına dönse 4'e üç falan olacağız... Yok abi geri döndü vatandaş iyi mi... İkinci yarı başladığında Sivas'ın ilk yarıya oranla daha canlı yüklendiğini, Beşiktaş'ın daha akıllı oynamak istediğini ama o ani ataklarda gerekli bindirmeyi yapamadığını gördük... 60-70 arası iyice geri çekildik... Bunu Serdar hocanın demesi imkansız... Topçu güç bulamıyor kendinde. Hal böyle olunca Semih ve Muçi gibi iki hızlı adamı kenara alıp Ciro ve Hekimoğlu'nu oyuna sürdü... Farklı stildeki bu yer değişiklikleri bakalım oyun mantığını nasıl etkileyecek... 80. dakikada Sivas'ın sekiz adamla sahamızda pres yapması tek bir Beşiktaş'lı futbolcunun dikkatini çekmedi... Öyle olsa tek bir akıllı topta fişi çekebilirdik zira... Tek bir top 85'te çok eleştirdiğimiz Masuaku tarfından Ciro'nun önüne atıldı yüzde yüz gol olması içten değildi, ah Rashica ah??!!! Neyse ligde alamadığımız üç puanı kupada aldık... Siftah diyelim... Hayırlısı
Akşam/ Alen Markaryan
