Beşiktaş’ın Kaleci sorunu varmıydı?

“Beşiktaş'ın "kaleci sorunu" aslında var mıydı bunu gerçekten iyi sorgulamak lazım. Yoksa icat mı edildi? Son iki yıla baktığımızda Larin'le bir "kontrat meselesi" yaşandı, Rıdvan Yılmaz ile keza yaşandı. Emirhan İlkhan'ın kontratıyla ilgili konu Türkiye'yi iki hafta meşgul etti. Aboubakar'ın bile kontratındaki bir madde yüzünden, kontratı uzama konusu sebebiyle ligde kalan maçlarda oynamadığı, tartışıldığı günler oldu. Neredeyse şampiyonluk kaybediliyordu o süreçte. Şimdi de bir kalede, bir Ersin Destanoğlu krizi oluştu. Şimdi bütün bu oyuncular ve kontrat meseleleri birbiriryle alakası olmayabilir. Ama hepsinin ortak kesişim kümesinde yer alan unsur "idari beceriksizlik"tir.”

Türkiye’de işler böyle yürümüyor mu?

“Valerien Ismael'i eleştirilecek konular üzerinde uzunca bir excel dosyası bile hazırlanabilir. Ama geldiğimiz noktaya bakılırsa Fenerbahçe derbisinin bir dönüm noktası durumunda olduğunu söylememizin şaşırtıcı ne tarafı var? Türkiye futbol ikliminde zaten işler böyle yürümüyor mu? Fenerbahçe maçını kaybettiğiniz anda Valerien Ismael'i göndermek bir yöneticilik marifeti değildir. Standart beklenen denklem zaten böyle işliyor. Sen şimdi gönderebiliyor musun Valerien Ismael'i, işte bu yöneticilik marifetidir. Bir maçın sonucuna göre hareket etmek değil, durumun gidişatı üzerinden bir istikamet çizmek ve karar alabilmek büyük yönetcilik işi oluyor. 

Rakibin 30 futbolcuyu sürekli rotasyon halinde tutabiliyorken sen 15-16 oyuncuyu yönetemiyorsan Beşiktaş'ın teknik direktörü olamazsın. Maç içinde B planı olmayan hiçbir hocanın büyük takım hocası olması mümkün değildir. Çıkıp 2-3 oyuncunun performans düşüklüğü üzerinden bu puan kayıplarını konuşmak işin kolayı ve sürreal tarafı. Beşiktaş'ın en iyi oynayıp kazandığı maçlar da çok net bir oyun planı, bir oyun düzeni yok. "Weghorst'a indir olur bir şeyler" veya "N'Koudou'ya verin götürsün" üzerinden bir sezon planı kuramaz Beşiktaş gibi takımlar.”

Duhuliye.com / ÖZEL RÖPORTAJ