Bakın TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ne diyor: “Hırvatistan maçında İsmail Yüksek, Avrupa kupası eleme maçı oynayan tüm Avrupa takımlarının futbolcuları içinde birinci oldu. İsmail Yüksek, bugüne kadar hiç bilmiyordum U15, U17, U19’da oynamamış”. Nasıl bir federasyon başkanı ki bu ülkenin genç yeteneklerini hiç tanımaz? Nasıl bir örgütleme ki bu İsmail gibi bir yetenek keşfedilip genç milli takımlarda hiç oynatılmaz?
Ha bu arada Fenerbahçe’ye transferi ile çoğu insanın tanıdığı, Hırvatistan maçıyla da değerinin anlaşıldığı İsmail Yüksek pek çok kişinin dikkatini çok önceden çekmişti aslında. Hatta Beşiktaş’ın da ilgilendiğini ama İsmail’in Fenerbahçe’yi tercih ettiğini de biliyordu. İsmail’in Fenerbahçe’ye transferinin ardından konuyla ilgilenen Beşiktaşlılar “Çocuk zaten Fenerliymiş bizi tercih etmeyecekti” diye kendilerini avutmuşlardır muhtemelen.
Ve fakat bizim işleyen futbol sistemimiz ve yetkilileri başka şeylerle meşgul olduklarından herhalde İsmail’i yeni keşfediyorlar. Oysa ki yöneticilerin herkesten fazla bilgiye, öngörüye sahip olması gerekmez mi? Ne var ki olay o kadar aslından kopmuş ki TFF Başkanı böyle bir açıklama yapmaktan beis duymuyor. “Nasıl bir altyapı sistemimiz var ki İsmail’i 17-18 yaşlarında bile keşfedememişiz” demiyor.
Çünkü futbolu bir iki büyük takımı memnun edip diğerlerine sus payları dağıtarak yönetmenin günü ve kendini kurtaracağını düşünüyor. Beşiktaş gibi mazisi olan bir kulübe ayar çekmeye çalışıyor. Bugüne kadar hiç tanık olmadığımız ölçüde uygunsuz sözlerle, hareketlerle Beşiktaş camiasına tavır alabiliyor. Oysa ki TFF ve başkanının asıl ilgilenmesi, enerjisini harcaması gereken konu futbolun sorunları olmalı. Altyapıya harcansın bahanesiyle kulüplerin gelir vergilerinden muaf tutulması da futbolun sorunlarından biri değil mesela. Kimin parasını kime bağışlıyorsunuz? Hiçbir demokratik ülkede halkın parası böyle çarçur edilmez. Ee tabi TFF bu gibi işlerle meşgulken diğer işlere zaman kalmıyor belli ki...
YİNE ACI YİNE IZDIRAP
Futbolun sorunlarından bu kadar şikâyet ederken Ortadoğu’nun hali ve son yaşananlar, yanı başımızdaki masum insanların çektiği acı akla gelince insan bunları konuşmaktan utanıyor. Yüreğimiz ağzımızda şu günlerde. Cumartesi akşamı Galatasaray-Beşiktaş derbisi var ama bu maç hiç de olağan koşullarda oynanmayacak. Deplasman takımının taraftarlarının da olacağı derbi yalnızca puan mücadelesinin olduğu sıradan bir maça dönüştü ne yazık ki. Umarım iki ulu çınarın mücadelesinde futbolcusuyla, hakemiyle, taraftarıyla gerilimi düşük kardeşçe bir maç izleriz. Çünkü barışa ve kardeşliğe o kadar ihtiyacımız var ki...
Gülengül ALTINSAY / Cumhuriyet