Uğursuz hangi else o, o elin çektiği kuranın üçüncüsündeyiz... Oynadığımız maçlar resmen Şampiyonlar Ligi seviyesi... Lakin buralardan güçlenerek çıkarsak, ligi domine ederiz. Bunun için Bronckhorst'un çok çalışması lazım...

Bakalım bu gece çalışmış mı? İlk 11'i Semih'le yapması lazım deyip de Semih'siz çıktığımız bilmem kaçıncı maç! Paulista'sız geri dörtlü standart... Mario ve Muçi sahada, gerisi bildiğiniz gibi... Hayali vukuat üreten Lyon yönetimi stadı dolduramamış bile... Maç başlar başlamaz kaleye indik, futbol şansının en çok yanımızda olmasını istediğimiz dakikalar...

10 dakika bittiğinde topla daha çok oynayan taraf onlar Üçlü baskı yapıp prese kalktığımızda ilk hamlelerde gecikiyoruz... Ve çok pozisyon veriyoruz Anlamsız pas hatalarının tavan yaptığı dakikanın adı 15... Lyon'un çoklu yaptığı baskıyı çökertmenin tek yolu adam eksiltmek...

Bir kere yaptık, bomboş alan yakaladık Bu oyun sistemini değiştir diye Allah'tan iki kere uyarı geldi Bir gol, bir penaltı iptal edildi... Allah Baba diyor ki yani Bronckhorst'a: Değiştir kafayı! Bir de Joao Mario'yu... İkinci yarıya, şimdiye kadar kanat adamlarının yapmadığı bir driplingle rakip ceza sahasına kadar akan Masuaku'yla başladık...

Biraz inanarak verse tabelayı değiştireceğiz, iyi mi? Orta saha top yapmadığı sürece adamların atakları bitmek bilmiyor... Millet dükkânda dilaltıyla dolaşıyor, söyleyeyim de... Şu anda merak ettiğim en büyük mesele Bronckhorst'un ne düşündüğü... Ya da yaşıyor mu? Nefes falan alıyor mu? Niye müdahale etmez oyuna? Harbi merak ettim adamı, bu nedir ya?

65'te nihayet oyuncu değişikliğini yaptı... Muçi-Semih değişikliğine gitti... İlk ciddi atak, daha doğrusu kontra atak, bu dakikada geldi... Immobile'nin bazukası direkte patladı. Şansa bir şey demeyeceğim, acayip yanımızda şu ana kadar... Dakika 70'te, Rafa'nın 10 sene sonrasını düşünerek attığı topa Eyfel Kulesi'nden müthiş bir depar atan Gedson, meşhur Şanzelize caddesine selam yolladı... 0-1...

Artık dakikaları zamanın dişinden kerpetenle söktüğümüz anlara geldik... Takımın golden sonra rahatladığını, özgüveni geldiğini, topa daha sevecen yaklaştığını maç biterken fark ettim... Udokhai'nin yıldızlaştığı, Gedson'un ayrı bir gezegenden iştirak ettiği, yüreğimiz ağzımızda bir maç seyrettik... Bütün takımı tebrik ediyorum verdikleri mücadeleden dolayı... Hadi hayırlısı..

Akşam/ Alen Markaryan