2024 takvim yılında yani 1 Ocak 2024 – 31 Aralık 2024 tarihleri arasında oynanan maçlarda Beşiktaş’ın en iyisi kaleci Mert Günok’tu çünkü Rafa Silva ilk kez 2024 yılının Ağustos ayında Beşiktaş forması giydi. 2025 takvim yılının ilk maçında Rize deplasmanında ise Beşiktaş’ın en iyisi yine Mert Günok’tu. Yani koca bir yılda değişen hiçbir şey yok diyebiliriz ancak futbolda kaleci gibi spesifik bir mevki hariç en fazla takımın kadar iyisin. Rafa Silva da Rize’de futbolun bu değişmez kuralının kurbanı oldu. Rize deplasmanına kadar 2024 yılında Beşiktaş formasıyla tam 28 şut pası vermişti ancak bu şut paslarının hiçbirini takım arkadaşları gole çeviremediği için Rafa Silva 2024 yılını ligde 0 asistle tamamladı.

Rize deplasmanında özellikle ilk 15 dakika ve ikinci yarının tamamında o kadar kötü bir Beşiktaş izledik ki sahada bir takımdan çok, takım halinde hiç oynamamış sözleşmeli oyuncu grubu varmış gibiydi. Sezona son 2 sezonun şampiyonunu 5-0 yenerek başlayıp o maçın en büyük fark yaratan süper yıldızı Rafa Silva’yı Rize’de bu kadar sönükleştiren yine takım arkadaşlarından başkası değil. Arada tek tek iyi veya yetenekli oyuncular var, misal Muçi’nin golü tam bir ofansif merkez orta saha-2. forvet golü. Bu tip golleri ilk 6 ayında Adem Ljajic ve Beşiktaş’ta forma giydiği süre boyunca Talisca atardı. Merkezden bireysel dripling yeteneği sonunda atılan çok iyi bir şut, yani bir takım golünden çok bireysel yetenek golü.

Hbr1903

HABER1903 farkını yaşamak için İNDİR..

Muçi ile ilgili mesele şu: 2024 Ağustos-Kasım ayları arasında kaleci Mert dışında takımın açık ara en iyisi olan Rafa Silva da Beşiktaş’ta ve Benfica’daki son sezonlarında Muçi’nin en verimli olabileceği bölgede, yani ofansif merkez orta saha-2. forvet mevkisinde oynuyor. Beşiktaş ise Rize’de o mevkide Gedson ile başladı çünkü Musrati-Salih ikilisi misal son şampiyonluktaki Josef-Atiba ikilisine göre defansif açıdan o kadar yumuşak kalıyorlar ki Serdar Topraktepe en azından top rakibe geçince çok eksik yakalanmamak için en iyi serbest 8 rolünde dripling ve pres yeteneğiyle çift yönlü oynayan Gedson’u oraya çekmek zorunda kalıyor.

Serdar Topraktepe yönetiminde yeniden forma şansı bulmaya başlayan Alex Oxlade Chamberlain’in de kariyerinde en verimli oynadığı bölge yine ofansif merkez orta saha. Geldiğinden beri 1.5 maç dışında beklenen verimi veremeyen Joao Mario da Portekiz Milli Takımı ve Benfica’daki en iyi maçlarını aynı mevkide oynamış bir oyuncu. Yani Beşiktaş’ın ilk 11’inde 2, yedek kulübesinde 2 oyuncunun en verimli oynayabileceği mevkide bu sezonki Beşiktaş’ın Rafa Silva ile beraber ofansif açıdan en verimli oyuncusu Gedson başlıyor ve bu sezon ilk kez kötü oynuyor. Tamam da bir kadroda 5 oyuncunun en verimli olduğu mevkiden sadece 1 oyuncuyu 4-2-3-1 formasyonunda oynatabiliyorsan sormak gerek: Neden ısrarla 4-2-3-1 oynatılıyor? Giovanni de, Serdar Topraktepe de, Sergen Yalçın da şampiyonluk sezonunda gördüğümüz gibi 4-2-3-1 oynatmayı tercih ediyorsa neden hiç kanat forvet alınmadı?

Su nasıl dünyanın her yerinde 100 derecede kaynıyorsa, 4-2-3-1 de dünyanın her yerinde iki kanat forvetle oynanıyor. Son iki yönetimin aldığı orijinal mevkisi kanat forvet olan oyuncu sayısı ise sadece 2 ve birisi sakat olan Rashica, diğeri de Can Keleş. Sezonun ilk teknik direktörü Can Keleş’i oynatmıyor diye yerden yere vuruluyordu, Serdar Topraktepe de oynatmıyor. Peki ikisinin birden haksız olma ihtimali mi daha fazla, yoksa bunca zamandır kanat forvetsizlik ızdırabını yaşayan ve yetenekli ama dengesiz NKoudou’yu bile mumla arayan Beşiktaş’ta sorunu çözmek için çare gerçekten Can Keleş miydi? Bakalım Sergen Yalçın göreve gelirse bu sorunu Can Keleş ile mi çözmeye çalışacak? Hiç sanmıyorum. Ayrıca Rashica’nın da tam saha pres veya geçiş oyunları dışında sorunu çözebilecek kanat forvet olduğundan da şüpheliyim. Çünkü tıpkı sağ açık olarak alınan ve Rashica gibi birebirlerde rakip eksiltmede zorlanan Hilbert gibi, yani ofansif sağ bek olarak daha verimli olabileceğini düşünüyorum.

Tekrar Serdal Adalı yönetimine başarılar dilerim, işleri kolay değil ama seçilme süreci umut verici. Öncelikle Adalı’nın iki kez seçime girip başkan seçilmemesine rağmen küsmemesi ve bu zor zamanda yeniden aday olması Beşiktaşlılık adına mutluluk verici. Ayrıca gerçek bir kumpas mağduru olup özgürlüğünden edilmesine rağmen seçim süreçlerinde bu mağduriyet üzerinde tepinmemesi ayrıca soylu bir Beşiktaşlılık duruşu. Çünkü günümüzde mağduriyet ülkemizde en çok kendine fayda sağlama araçlarından birisi ama Serdal Başkan bunu bile isteye tercih etmedi ve rekor bir oyla kazandı. Bu kadar rekor bir farkla kazanmasına rağmen 5 ay sonra yeniden seçim yapmak Beşiktaş’a ne kazandırır, yoksa sadece zaman mı kaybettirir, camianın bunu tekrar düşünmesi gerek!

Bu kadro Rafa Silva ve Mert Günok’a rağmen 3 hoca, 3 başkan değiştirdi. O yüzden teşhis doğru yapılmalı: Diğerleri Rafa Silva’nın performansını bile düşürüyorsa onlar değiştirilmeli. Sergen Yalçın teknik direktörlüğünde yaşanan şampiyonluk efsane bir şampiyonluktu. Çünkü pandemi vardı, lig çok uzundu, son 10 maç Aboubakar Bey Satış United’a transfer olunca Beşiktaş son 20 dakikasında Atiba’nın santrfor oynadığı kadroyla şampiyonluğu kazandı. O açıdan ekstra efsaneydi ancak doğru teşhisler yapılmaması bir sonraki sezonu mahvetti ve Sergen Hoca devam edemedi. Bu kez özellikle yorumcu olarak yaptığı tespitleri, kulüp yönetiminin sergilemesi gereken bilimsel profesyonel çalışmasıyla sentezleyip doğru teşhislerle başlamalı. Misal son şampiyonlukta Beşiktaş’ın en çok fark yaratan oyuncusu yarım oyun kurucu-yarım ofansif kanat profilinde kanat forvet oynayan Ghezzal’di. Oyun istikrarını sağlayan ise Josef-Atiba merkeziydi, önlerindeki oyuncu Mensah, Oğuzhan, Ljajic hep değişmesine rağmen ligin en güçlü merkezi olarak fark yarattılar.

2025’in ilk maçında Rize deplasmanında ise Beşiktaş’ın orta saha merkezi özellikle defansif açıdan kâğıt helvadan hallice kıvamdaydı, üstelik fizik güçlerinden çok top teknikleriyle bilinen iki oyuncu Salih ve Musrati oyun kurulumunda da bekleneni veremediler. Çünkü kanatlarda hat kıran paslara atabilecekleri koşucu oyuncular yoktu. Immobile sakatlıktan yeni çıkmış ve sakatlığının kötü etkisini üstünden atamadığı için Beşiktaş formasıyla en kötü performansını sergiledi. Sergen Yalçın son yorum yaptığı programlardan birinde Immobile’nin alternatifi olarak görülen Semih’in abartıldığını dile getirmişti. Lakin aynı Sergen Yalçın doğru kurguda bir kanat forvet Ghezzal, diğer kanat forvette Larin’le şampiyon oldu. Semih pekâlâ diğer kanatta Ghezzal tipi bir oyuncu ve merkezde Josef-Atiba tipi sağlam orta sahalar kurgusunda o sezonki Larin kadar verimli hale gelebilir. Larin’in o sezon attığı goller sorulduğunda Sergen Yalçın ne demişti: “Tabii ki atacak. Diğer kanatta Rosier-Ghezzal sürekli servis yapıyorlar, çok çalışıyoruz o pozisyonları” Semih de benzer kurguda çok çalışıp geçen sezonki kadar gol neden atamasın ki, son vuruş olarak eksiği mi var? Şimdilik en iyi senaryoyu şöyle tamamlayalım: O sezon Atiba-Josef ikilisinin önünde Rafa Silva olsaydı sezonu kaç gol kaç asistle bitirirdi ve Beşiktaş’ın şampiyonluğu son maça kalır mıydı?

Sportz/ Ali Ece