Hem suni çime alışamayan Beşiktaş, hem de ev sahibi Lugano ilk bölümde kötü oynama yarışına girmiş gibiydiler. Herkes diğerinden biraz daha kötü olmak için çaba harcadı sanki. Boşa geçen onca dakikadan sonra Paulista'nın asistinde Gedson golü atınca maç kolaylanır gibi oldu derken savunmamız uyuyunca Uran Bislimi çaprazdan girip eşitliği sağladı. İkinci yarıya daha etkili başlayan, önde basan ve Lugano'yu kendi yarı sahasına sıkıştıran Beşiktaş gecenin adamı diyebileceğimiz Gedson'la ikinci golü bulurken Rafa Silva'nın yaptığı asistin hikayesini ayrıca anlatmak gerekir. Öne atılan topta İmmobile ters koşu yapıp sağındaki Gedson'a alan yaratırken Rafa da iki ayağı havadayken verdiği nefis topuk pasıyla geceyi aydınlatan bir havai fişek fırlattı adeta. Ardından Al-Musrati arka direkte bitiriciliğini gösterince maç kopar gibi oldu. Gedson hat-trick peşine düşüp boş durumdaki İmmobile'yi görmedi, iki net pozisyonu da kaleci Saip'i gerçekten çok iyi kurtardı.
Bir rehavet havası çökmüştü Kartal'ın üzerine ve yine kendi sol kanadından gelen iki atakta iki gol yedi Beşiktaş... Birini Steffen attı, diğerini Paulista kendi kalesine. İki gol atan Gedson, Al-Musrati ve topa ayağına aldığı anda durdurulamaz hale gelen Rafa gecenin en iyileriydi. Paulista ve Emirhan da uyumluydular. Savunmanın iki kanadı aksarken önde Rashica kayıptı. Çok şey vadeden Cher Ndour muhtemelen zeminden dolayı hiç etkili olamadı. Avrupa arenasında halı saha zeminleri hiç akıllıca değil. Sporcu sağlığını da tehlikeye atıyor bu zeminler. Dün Rafa Silva, o zemine ve yediği darbelere rağmen sakatlanmadıysa şükretmek gerekir. Tura gelince, İnönü'de iş biter, kafaya takacak bir şey yok Rafa tek başına yer bu Lugano'yu...
Turgay Demir/fotomaç