Pes etmek, tükenmişlik, umursamazlık… Kelimeler yetmiyor bazen. Konferans Ligi gibi kalibresi belli takımların yer aldığı bir organizasyonun henüz grup aşamasında iki hafta kala Avrupa'ya havlu atmak başlı başına bir hüsranken Club Brugge önündeki dünkü futbol ve sonuç tek kelimeyle rezaletti. Beşiktaş dün Liverpool maçını unutturacak bir sonuç bile alabilirdi. Tarihi bir facianın kıyısından dönüldü.
Beşiktaş formasının ağırlığı, camiaya ve taraftara olan sorumluluğunuz nerede? Kadro mühendisliğinin getirdiği onca yanlışı bir kenara koyuyorum, yarım düzine stoper alıp, orada Onur Bulut'u oynatmak zorunda kalıyorsanız, bu sizin transferdeki beceriksizliğinizin vesikasıdır ama ortaya konan futbol ve umursamazlık sadece bununla açıklanamaz.
Aboubakar, Cenk, Chamberlain, Rebic, Salih gibi futbolcular sahada. Nerede sizin kariyerleriniz, nerede sizin iş ahlakınız? İlk 14 dakikada fark ikiye çıkmış, Beşiktaş en ufak bir reaksiyon gösteremiyor. Beşiktaş ilk ve tek isabetli şutunu çektiğinde neredeyse maç bitiyordu. Rakibin çektiği 10 şutun tamamı isabetli! Bu istatistik bile çaresizliği gösteriyor.
5-0'dan sonra Ersin'in karşı karşıya pozisyondaki kurtarışı olmasa skor nereye giderdi meçhul. Beşiktaş'sanız kendi sahanızda bu kadar ezilmeye hakkınız yok. Türk takımları daha önce kendi sahasında 5 de yedi 6 da yedi. Ama hiçbiri bu kadar vurdumduymaz oynamadı. En azından güçlü rakiplere karşı mücadele ederek yenildi. En azından pozisyona girdi.
Rıza hocam, nerede senden beklenen dokunuşlar? En azından Beşiktaş'ın şanlı mazisinden bahsetseydin biraz. Gerçi bu takımı vinç getirsen ayağa kaldıramaz. Pazar günkü kongrede yeni başkanı zor bir görev bekliyor. Her anlamda çöken ve dibe vuran bir camiayı ayağa kaldırmak kolay olmayacak. Ama en azından bu formanın ağırlığını, camianın büyüklüğünü ve birlikte hareket etmek zorunda olduklarını anlatabilirler.
Yasin yıldırım/sözcü