Maç öncesi Cumhuriyet Bayramı temalı organizasyon harikaydı. Rafa Silva da ilk yarı boyunca topla ne zaman demarke vaziyette buluşsa harika işler yaptı: Dar alandaki muazzam driplingleri ve fark yaratan ani hız yükseltmeleri bir yana orta sahadan hücum hattına geçişlerdeki tek pas dokunuşları da müthiş kaliteliydi.
Konyaspor beklendiği gibi ön alan presiyle başlarken Gabriel’in yokluğunda Rafa’nın santrforu Immobile’den çok iç oyuncuları Ndour ve Gedson’a yaklaşarak orta sahada ekstra bir iç oyuncusu olarak pozisyon alması adeta tıkalı damarı açan bir doktor dokunuşu tadındaydı. Konyaspor ise geriden top çıkartırken Beşiktaş organize presi karşısında zorlandı, Beşiktaş’ın bundan bir gol çıkaracağı belliydi, devre sonunda Muçi kaptı Rafa yazdı. Beşiktaş’ta ilk yarının en kötüsüyse Svensson’du: Sağ stoper kademesinde Gabriel önünde de Rashica’nın ekstra defansif katkısı olmayınca çok zorlandı. Solda Masuaku final kararlarını daha iyi verebilse ilk yarıdan skor tabelasına adını yazdırabilirdi ancak en azından yaptığı sürekli bindirmelerle önündeki Semih’in açıktan ekstra forvetleşmesini sağladı, zaten ilk gol de bu şekilde oluşan penaltı pozisyonundan geldi.
Mert Günok olmasa...
Maçta ikinci yarıda özellikle 50- 65 arası Beşiktaş yeteri kadar etkili değildi. Mert Günok olmasa skor açısından da maç çok tehlikeli hale gelebilirdi. Kalan sürede Beşiktaş oyunu tekrar dengeledikten sonra hovardaca harcadığı pozisyonlar ise Lyon ve Galatasaray maçları için kötü sinyal.
Fanatik/ Ali Ece