Tel Aviv bu maça kadar tüm karşılaşmalarını rakip takımın sahasında oynamış. Ama sıra Beşiktaş’a gelince maç İstanbul’da değil tarafsız sahada oynanıyor. Tel Aviv iç saha maçlarını da Belgrad’da oynuyor zaten. Yani deplasmanda olan Beşiktaş. Haksızlık bu. Ama direnen de yok! Seyirci yok, hava koşulları kötü. Bir gün önce yaşanan yönetim krizinden bahsetmiyorum bile. Kartal tüm bu kötü koşullarda karşılaşmaya da kötü başlıyor. Üç pas üst üste yapamıyor. Maccabi çok daha etkili. Top da oyun da rakibe bırakılmış. Golü de buluyor zaten. Beşiktaş bir kontraatakla cevap veriyor bu gole ve ardından rakip alanda pozisyonlara giriyor. Oyunu dengeliyor. Fakat 2. golü bulan taraf yine Tel Aviv. Devre 1-2 kapanıyor. Çünkü orta alanımız çabuk geçiliyor, savunmamız hemen geri kaçıyor, kanat bekler çok yalnız kalıyor. 2. yarı yapılan 3 değişiklikle takım biraz kıpırdıyor. Bu, penaltı getiriyor ama Immobile atamıyor. Bu arada skorun açılmamasının tek nedeni Mert’in kurtarışları. Ama Mert rakibin 3. golüne engel olamıyor. Ve bu skor Beşiktaş’a da krizdeki yönetime de ilaç olamıyor!    

Cumhuriyet/ Gülengül Altınsay