Samet Aybaba’nın basın toplantısında anlattığı konuların tamamı uzun biri süredir kulübe yakın çevrelerde konuşuluyordu. Beşiktaş’ın ‘akil adamları’ denilen insanların büyük bir kısmı da konulardan haberdardı. Ancak, Beşiktaş’ın zarar görmemesi için, ‘kol kırılır yen içinde kalır’ anlayışıyla konu dillendirilmeden, aile içinde çözülmeye çalışıldı.

Samet Aybaba’nın konuşmasının satır aralarında çok büyük ithamlar var. Sahtecilikten, komisyonculuğa uzanan suçlamalar ileri sürdü. İsim vererek, bir yöneticiyi hedef aldı. Şimdi bu yönetici ya çıkıp bu suçlamalara cevap vermeli ya da derhal istifa etmelidir. Ama bu işler Twitter üzerinden, argo sözler sarf ederek olmaz; Samet Aybaba gibi çıksın basının karşısına, her türlü sorunun sorulmasına da müsaade etsin, kendini aklasın!

Ayrıca bu iddialarla ilgili Divan Kurulu ve Denetim Kurulu da bir soruşturma komisyonu kurup, gerekli incelemeleri derhal başlatmalıdır.

Gelelim Samet Aybaba’nın açıklamak istemediği konulara: Samet Aybaba’nın sportif konular dışında, finansal ve yönetsel konulara girmemesi doğru bir tutumdu. Kendi sorumluluk alanları ile ilgili konuşarak doğrusunu yaptı.

Beşiktaş’ın önde gelen isimlerinin bir süredir bildiği ama dillendirmediği çok ciddi konular var. Samet Aybaba’nın açıklamaları, buzdağının görünen kısmı.

Beşiktaş’ta Yönetim Kurulu üyeliği yapmış ve halen Divan Kurulu üyesi olan bir kişi olarak, bu konuların kamuoyu önünde konuşulmasının camiamıza zarar vereceğine inanıyorum. Ben şahsen, bildiğim ve duyduğum her şeyi, başta Divan Kurulu olmak üzere, Beşiktaş’ın yetkili kurulları ile paylaşacağım. Bu konuda bilgi sahibi olan herkesi de bildiklerini yetkili kurullarla paylaşmaya davet ediyorum.

Mevcut yönetimin, Hüseyin Yücel başkanlığında dönem sonuna kadar görevde kalmasında yarar var. Zira istifalar ile kulübü olağanüstü genel kurula götürmek kulübe zarar verir. Olağanüstü genel kurulda seçilecek yönetim, tüzüğümüz gereği yapılacak ilk olağan genel kurula kadar seçilir. Mayıs ayının son haftası yapılması gereken olağan genel kurulda yeniden seçime gidilir. Üç-dört aylık bir süre için seçilecek bir yönetim kurulunun da kulübe bir faydası olmaz. Bu açıdan bakınca, mevcut yönetim kurulunun Mayıs’ta yapılacak Olağan genel kurula kadar görevde kalmasında yarar var.

Ocak ayında kulübün yaklaşık 25-30 milyon Euro borç ödemesi yapması gerekecek. Olağanüstü genel kurula giderek, bu borçların ödeme sorumluluğunu yeni seçilecek yönetim kuruluna devretmek adil ve ahlaki olmaz. Hüseyin Yücel ve arkadaşlarının yönetimde kalıp, bu borçların ödenmesi sağlamaları gerekmektedir. Camiamızın ve taraftarın görevi de bu krizi daha da derinleştirmemek adına, mevcut yönetimi desteklemek ve sükûnet içinde Mayıs ayını beklemektir.

Beşiktaş’ın, Divan Kurulu, Denetleme Kurulu, Disiplin Kurulu gibi yetkili kurulları ve akil adamlarının mevcut yönetim kurulunun faaliyetlerini yakından takip etmesi, desteklemesi ve en önemlisi de  bu süreçte, mevcut yönetim kurulunun  görev sürelerini aşacak kontratlar yapmalarını, yeni borçlanmalara girmelerini engellemeleri de ahlaki bir zorunluluktur.

Bu arada başarılı bir ameliyat geçiren Hasan Arat Başkan’a da acil şifalar diliyorum.

Hayri Cem

duhuliye.com/ özel haber