Olağanüstü koşulların yaşandığı, kongre sürecinin kasvetli bir havaya sürüklediği Beşiktaş'ta takım dün akşam Gaziantep karşısında sempatik bir görüntü verdi. Maçı analiz etmeden, dönülen önemli yanlıştan bahsedeyim. Beşiktaş yönetiminin 17 Aralık'taki olağanüstü kongre kararını ilk günden beri yanlış bulduğumu söylemiş, bu tarihin yeni seçilecek yönetimin elini kolunu bağlayacağının, ideal zamanın 3 Aralık olacağının altını çizmiştim.

Maçtan önce yönetim, tarihi 3 Aralık'a çekti. Yanlıştan döndü. Gaziantep karşısında çıkan 11 ve gösterdikleri gayret çok sempatik geldi. Aboubakar, Mert, Rosier, Masuaku, Amartey, Colley, neredeyse 10 sakat ve 1 cezalı futbolcu kadroda yoktu. "Şimdiye kadar forma vermediniz!" dercesine antrenmanı ağırdan aldığı için idmandan gönderilen Rebic de cabası!

Rosier ve Masuaku'nun yerine oynayanlar, onları aratmadıkları gibi üstüne koydular. Onana kulübede, Ghezzal sakatlanıp çıkınca on birde tek Afrika kökenli Bailly kalsa da genel olarak Afrika Kupası döneminde oynayacak takım sahada gibiydi.

Yetenekleri, gücü tartışılır ama hırsları, formayı sahiplenmeleri çok değerliydi. Salih ve Cenk'in attığı goller, duruşları, sezon sonunda sözleşmeleri bitecek iki oyuncunun hırsları önemli mesajlar içeriyordu. Beşiktaş 3 yıllık sözleşme imzalayıp oynatamadığı, verim alamadığı oyuncuların sorununu çözmeli. Çözmezse sahayı düzeltemez.

Takım gol atarken ve kazanırken sevinen taraftarların, Cumhuriyetimizin 100. yılını coşkuyla ve gururla kutlayan tribünlerin, Başkan Ahmet Nur Çebi'ye "git" mesajını daha gür bir şekilde dile getirmesi gecenin en önemli ayrıntısıydı.

Fatih DOĞAN / Sabah