Beşiktaş seçime gidiyor. 3 Aralık'taki kongrede görünen iki adaylı seçime gidilecek.
1-Hasan Arat.
2-Serdal Adalı.
İlk sıraya Hasan Arat'ı yazmamın nedeni daha şanslı görmemden değil. İlk adaylığını açıklayan isim de ondan.
Hasan Arat adaylığını açıklar açıklamaz çalışmalara başladı. Yaptığı girişimleri takdir ediyorum. Üyelere kendini anlatmaya çalışıyor. Zaten tanıyan tanıyor. Anlatmaya çalıştığı projeleri.
Benim çok beğendiğim harekete Beşiktaş'ın önemli isimlerini işbirliğine çağırması. Örneğin futbolu iş adamı bilmem kime bağlamayacak. Samet Aybaba'yla görüşmüş. Metin, Ali, Feyyaz'la da. Diğer isimlerle de. Süleyman Oktay'ın başkanlığını yaptığı Beşiktaşlı eski sporcular derneğine de gidecek. Hem destek isteyecek, hem de seçilmesi halinde işbirliği çağrısında bulunacak.
Bunlar önemli adımlar.
Ne yazık ki Ahmet Nur Çebi yönetimi eski futbolculara yani futboldan gelenlere sırtını döndü. Mecbur kalmasaydı gider ayak da olsa Rıza Çalımbay'a görev falan vermeyecekti. Zorunluluktan oldu. Ama iyi oldu.
Hasan Arat Beşiktaş başkanlığına yakışacak bir isimdir. Başkan seçilmesi halinde başarılı olacağına ya da başarılı olmak için tüm gücüyle çalışacağına inanıyorum.
Gelelim Serdal Adalı'ya.
Onun da Beşiktaşlılığından kimsenin kuşkusu yoktur. O da başarılı olmak için elinden geleni ardına koymayacaktır.
Yalnız ben şu vaadine takıldım. "Talisca olmazsa iki büyük dünya yıldızı!"
Beşiktaş'ı daha da borçlandıracak böyle maceralara girmeye gerek var mı bilmem. Zaten borç gırtlakta. Önemli olan dünyaca ünlü (!) yıldız almak değil. Önemli olan doğru transferlerle doğru bir takım kurmak. Transferden önce kurulacak futboldan anlayan Beşiktaşlı isimlerin olduğu komiteyle araştırıp ondan sonra almak.
Sanırım Serdal Adalı seçim vaadi olarak yaptı bunu. Camiayı ve taraftarları heyecanlandırmak istedi.
Neyse... Ben Serdal Adalı'nın asıl seçim bombasına geleyim.
Serdal Adalı'yı başkan adayı olması için ikna etmek isteyenlerin başında Metin Keçeli geliyordu.
Metin Keçeli biliyorsunuz; Süleyman Seba'nın ilk başkan seçilmesinden son anına kadar yanında olan isimdi ve sağ koluydu. Fazla reklamını yapmaz. Ama Beşiktaş başarısız olduğunda uyuyamaz! Sanıyorum Serdal Adalı'yla Beşiktaş'ın başaracağına inanmış olmalı ki; onun içindi bu ısrar.
Serdal Adalı da sonunda;
- Sen varsan olur. Yoksa olmam; demiş.
Metin Keçeli de zorunlu olarak "Kabul" karşılığını vermiş.
Bir süredir Bodrum'daki evinde yaşayan Metin Keçeli, bunun üzerine yarın sabah ilk uçağa biletini almış. İstanbul'a geliyor.
Efsane geri dönüyor yani. Serdal Adalı'ya hem oy potansiyeli (Keçeli ailesinin oy toplamı bir hayli fazla), hem de yöneticilik tecrübesiyle çok şey katacağı ortada. Keçeli ismi ibreyi Adalı'ya kaydırabilir.
Sonuçta diyeceğim şu. Beşiktaş pırıl pırıl iki Beşiktaşlı adayla seçime gidiyor. Bakalım hangisi kazanacak? Görünen şu ki hangisi kazanırsa kazansın Beşiktaş asla bugünkünden daha kötü olmayacak.
Gürel Yurttaş / Yeniçağ