Beşiktaş taraftarının yıllardır övünç kaynağı olan istatistiklerinden biri "Namağlup tek şampiyon" apoletliydi. Ligde namağlup giden Galatasaray'ı dün Dolmabahçe'de etkili futbolla yenerek yeni bir başarı hikâyesi yazdı. Galatasaray bundan sonra yenilir-yenilmez şampiyon olur-olmaz buna bakmadan kendi apoletini korudu. Bu maç futbolda büyük olmanın ve kendi işini kendi görmenin net bir örneği… Gecenin hikâyesine gelince… Maçtan önce Beşiktaş 2-1 ya da 4-2 kazanır dememizin nedeni istatistikler ve kadro derinliğine bakılıp yapılacak tahminler değil. Oradan bir zafer görüntüsü çıkmazdı. Çıkacak yer Beşiktaş taraftarının önünde siyah-beyazlı oyuncuların giydikleri formanın ağırlığını hissedenlerine olan inançtı. Bunun içinde normalin üzerine çıkmak, derbileri kazandıracak hamleler yapmaktı .
Solskjaer vasat Immobile'yi kesip 4-6-0 döndü. Agresif ve dinamik Muçi'yi sola koydu. Sert olmayan ortasahayı güçlendirdi. Rafa Silva'yı rahatlattı. Bu da başarının yolunu açtı. Hem de en güvenilir işim Sanchez'i taca atarak kapattığı köşeden Muslera'yı avlayarak.
Frankowski'nin kırmızı kartı doğruydu. VAR uyarısıyla Yasin Kol'un karar değiştirmesi, kalite sorununun yansıması. Semih'e kırmızı kartı kolayca çıkaran Kol'un, Barış'a ikinci sarıdan kırmızıyı gösterememesi kabul edilecek bir hata değil. Cesaret edemedi.
Galatasaray-Fenerbahçe derbisinden sıkılmış ve hayal kırıklığına uğramıştık. Ancak dün derbi nasıl oynanır, izleyenlere heyecan yaşatır ve de kazanılır bunun güzel bir örneğini gördük.

Sabah/Fatih Doğan

Hbr1903

HABER1903 farkını yaşamak için İNDİR.