Ole Gunnar Solskjaer’ın elinde bir de istediği birkaç futbolcu olsa acaba neler olur? Bir golcü, iki kanat, iki de savunma elamanı gibi mesela. Beşiktaş sportif olarak iyi yolda ancak ekonomik olarak durum vahimden de öte… Umut hepimizin ekmeği ye ye bitmiyor!
Norveçli teknik adam Ole Gunnar Solskjaer’ın hakkını teslim etmeli art arda alının galibiyetler nedeniyle değil sonunda Beşiktaş’ın ‘iskeletini’ oluşturduğu için. Zaman zaman ilk on bir, minik değişkenlik gösterse de sezon sona erenken eldeki mevcutlarla Beşiktaş’ta ‘ideal’ kadro oluştu. Bir süredir Beşiktaş forması giyen futbolcu nerede oynayacağını, sahada kiminle paslaşacağını biliyor doğal olarak bu da oyuna olumlu olarak yansıyor. Elbette bunu sınırlı sürede başaran Solskjaer de alkışı hak ediyor.
Beşiktaş Kulübü’nün toplam borcu 15.1 milyar Türk Lirasını aşmış, sahadaki skor büyük önem arz etmese de kısmen yüzleri güldürüyor. Bugüne değin ‘iş bilmez’ yönetimler paraları saçtı, idealizmden yoksun teknik adamlar da takımın başarısından çok kendilerini düşününce de olan oldu. Geriye dönüp hataları yinelememek olası değil ancak ileriye odaklanırken geçmişteki hatalardan gerekli dersler çıkarılmalı. Serdal Adalı bu yönde doğru adımlar atıyor, Norveçli teknik direktör Ole Gunnar Solskjaer seçimi bunun en önemli göstergesi…
Saha tribünlerinde yer yer boşluklar olan İnönü Stadı, rakip ise Bosna Hersekli teknik adam Sergej Jakirovic ile çıkışa geçen Kayserispor. Beşiktaş çok hızlı başlıyor rakip alana yayılıyor ama ileri uçta ciddi sorun yaşıyor. Bir kez daha 35 yaşındaki İtalyan golcü Ciro Immobile en önemli problem olarak sırıtıyor. Orta alan üretiyor, sınırlı da olsa kanatlar çalışıyor ama top Immobile’nin ayağına gelince Beşiktaş’ın gole dönüşebilecek atakları sekteye uğruyor. Bir değil, iki değil, üç değil… Bu da ister istemez diğer oyuncuları psikolojik olarak etkiliyor. Sahayı baştan sona geçiyorsun rakip ceza alanı içine giriyorsun İtalyan futbolcu ayağına gelen topa sahip çıkamadığı gibi değil gol takım arkadaşına pas dahi atamıyor. Nereye kadar? İşin kötü yanı bu adamdan kurtuluş da olası değil, kim ne yapsın bu saatten sonra Immobile’yi? Suudiler bile istemez…
Joao Mario golünü atıp Beşiktaş’ı öne geçiriyor ama tedirginlik ve Kayserispor’un bol faullü oyunu devam ediyor. Bu arada da hakem Halil Umut Meler’in Kayserispor’un sürekli faullü oynayan İranlı futbolcusu Ali Karimi’ye niye sarı kart göstermediğini anlamaya çabalıyorum! Sonunda Immobile’nin yerini Semih Kılıçsoy alıyor ancak değişen bir şey olmuyor Kayserispor’un atakları da tehlike içermeye başlıyor. Karşılaşmanın son anlarında kazanılan penaltı atışını Semih gole çeviriyor; Beşiktaş, Konyaspor’u 2-0 yenip gecenin skorunu belirliyor ve yoluna devam ediyor…
Kıssadan hisse: Ole Gunnar Solskjaer’ın elinde bir de istediği birkaç futbolcu olsa acaba neler olur? Bir golcü, iki kanat, iki de savunma elamanı gibi mesela. Beşiktaş sportif olarak iyi yolda ancak ekonomik olarak durum vahimden de öte… Umut hepimizin ekmeği ye ye bitmiyor!
T24/ Asena Özkan