Sayın Valerien İsmael tebrikler 1 hafta daha yaşamaya hak kazandınız. Emin olun o son saniyedeki gol olmasa o tribünlerin en az 10 bini Şenol Güneş en az bir o kadarı da Sergen Yalçın diye bağıracaktı.
Sayın Valerien İsmael tebrikler 1 hafta daha yaşamaya hak kazandınız. Emin olun o son saniyedeki gol olmasa o tribünlerin en az 10 bini Şenol Güneş en az bir o kadarı da Sergen Yalçın diye bağıracaktı. Onların bağırmasının yanında sosyal medyadaki futbol ulemaları da senin için işte gördünüz bu kadar zaman kaybettik bu adamı getirmek hataydı diye yazmayı 1 haftalık ertelediler. Çok ilginç taraftarım diye yeri göğü inletenler kimse benim Beşiktaşlılığımı sorgulayamaz diyen adamlar için için senin başarısız olmanı istiyor.
Şunu bil ki hocam bu ülkede liyakata saygı yoktur. Senin Bayern’de oynaman ya da başka bir Bundesliga takımında efsane olman Fransa liginde yetişmen falan bizim profesyonellikleri başka işler olsa bile 20-30-40 yıldır sadece tribünde, tv başında maç seyrederek bu işin kompedanı olduğunu idda eden taraftar kitlemiz için önemli değildir. Mesela o taraftar kitlemiz hayatlarında lisede, üniversitede değil bölüm spor ile ilgili ders bile almamışlardır. (Beden dersleri hariç).. Hatta arttırıyorum futbol ile ilgili sadece bir makale okumayan bile çoğunluktadır. Yani anlayacağın senin bitirdiğin o akademiler falan vız gelir tırıs gider. Ha hiç bildiğin yabancı dillerden bahsetme ‘’bizim tercümanlarımız var onlara para veriyoruz çevirttiriyoruz işte’’ ata sözünü yıllar önce kafalarımıza kazımışlardı zaten. Sonuç olarak hocam senin kaçarın yok. Yüzde 99,9 kaybedeceksin. Seni yiyecekler. Bu ülkenin ulema dolu futbol kamoyu; çoluk çocukla 1 senedir resmi maç yapmadan gelip ülkenin (Avrupada da sıralamaya girer) en pahalı takımını tokatlayıp giden Lucescu var ya ona 4 sene önce alzaimer dedikıçına teneke bağlayıp gönderdi. O tesislerde gördüğün gazeteciler falan var ya hani sana yalakalık yapanlar, işte onlar ve onlar gibilerden çıktı hem de o laflar. Çünkü o gazetecilerin yancılık yaptığı bir sürü hoca vardır ve o hocaların tek ortak özellikleri bildikleri tek dilin Türkçe olmasıdır.
Şimdi sıra Kuntz’da. Geçen TV’de gördüm abi çıkmış Kuntz’u Bayern – Frankfurt maçına gidip yorumculuk yaptı diye yerden yere vuruyordu o engin bilgisi ile. Neymiş açılış maçı Trabzon – İstanbul maçına gidecekmiş. O seyrettiği maçta hiç Türk oyuncu yokmuş. Sanki sistem görmek, set görmek sahaya yayılış görmek kişiyi geliştirmez işi gücü Türk oyuncu seyretmekmiş hocanın. Neyse hocam bak konu dağılır gibi oldu ama ülkenin gerçeklerini göstemek amaçlı yazdım bunları. Sen gardını al demedi deme. Ama nacizene bir tavsiye. Dedim ya bu yoldan dönüş yok nasılsa gideceksin. Bari kendi sistemin ile git. Kendi adıma hiç sevmesem de oynat 3’lünü be hocam. Oynat çift santraforunu. Neyi biliyorsan onu oynat. Ne de uzman isen onu oynat. Bırak ulemaları bırak topçuları. Ha topçu demişken, bu ulemaların piyasadaki maşaları topçuların da kankasıdır. Oynamak istemiyor olabilirler o yüzden lütfen giderken bir bir anlat. Mesela birileri gibi milli takıma gidicem diye tüm değerlerini satma. Bak hocam bu takım 4’lü oynayarak evet başarılı oldu ama o takımlarda Atiba kumandanın önderliğinde farklı farklı dönemlerde form tutmuş Sosa, Oğuzhan, Talisca, Josef hatta Lajic hatta Tolgay vardı. Zaman zaman saçmalasa da Q7, Westham’a gidecek kadar oynayan Töre şimendifer gibi gidip gelen Olcay vardı. Arkada Marcelolar, Pepeler kenarda Adrianolar önde Abubakar vardı. Şimdi bunlara benzeyen kimse yok senin elinde. Sadece Ghezzal gerisi yalan. Başka kimse çözemez oyunu eğer 4’lüye devam edeceksen. Ha aldırısın uçurtma bir sol açık orta sahaya iki muhteşem ayak arkaya başbakan bir stoper o zaman olur. Türkleri nerede oynatırsın onu bilemem ama. O yüzden hocam gel sen boşver bu dolduruşları. Eğer sana yönetimden falan söyletmişler ise birileri onlara da çek çektiri bak işine. Bulmuşsun böyle santrafor böyle Gedon bunlara göre kur sistemini..Dedik ya zaten yolcusun bari bizim gibi seni destekleyen bu camianın bir modele ihtiyacı olduğunu düşünen, Martenslerle Jesuslarla para ile baş edemeyeceğini iyi bilen azınlığı dinle.
Son olarak, dün için saha içine dair söyleyecek çok da fazla bir şey yok ama adettendir atalım bir iki cümle.. Önce Kayseri pardon Çağdaş Atan’a tebrikler. Pas oyunu ve sakin kalmanın dibine vurdular. Çok başaılı buldum. Hele o bekleri ortaya çekip oyun kurmak çalışkan yaratıcı hoca işi. Bizim tarafta ise santrafor, stoper ve Gedson cuk oturmuş durumda. Solbek bana ağır, hantal ve tepkisiz geldi. İki çalım attığı tirbünlerin sevinç çığlığı atması beni benden aldı. Abiyi kahveden okeyden zorla kaldırıp getirmişler tadında oynaması bana eyvah dedirtti. Larin hiç değilse fizik ile itiyor kakıyor skor yapıyordu. Muleka onu da yapamıyor. O pozisyonda ikinci, üçüncü hamlesini düşünmeyen hatta onların olduğunu bile bilmeyen Nkoudu tek seçenek. Kartal temposu,isteği ve koşu kalitesi ile benim sınıfı geçer. Ama ulemalar beğenmez çünkü top kaybı yaptı falan derler. Yanında saklanan çocuğu her tarafa koşturan Salih’I beğenirler.
Takımın en az tekrar yazayım en az 4 ilk 11 oyuncu transferine ihtiyacı var. Dün oynayanlardan Nkoudu, Kartal, Salih, Necip, Muleka & Cenk’ten biri sisteme göre belki de 2’si alternatif oyuncu olmalıdır. Ha yapabilir miyiz bu transferleri çok da ümitli değilim. O yüzden işin kolayına kaçarak bitirelim çare Şenol Güneş pardon pardon efsane Sergen Yalçın.. Yada ikisi birden..