Ülke futbolu olarak maceraya gerek yok. Süper Kupa coşkusuyla, özlemiyle Atatürk Olimpiyat Stadı'na yakıştı. Taraftarlar futbolu özlemişler, stadyum çevresi tam bir karnaval havasındaydı. Tribünler maç önü birbirlerine karşılıklı tezahüratlarda bulundular. Her şey çok güzeldi.
23. saniyede Galatasaray bireysel hatasıyla 1-0 geriye düşünce, 10 dakika kendine gelemedi. Sonra toparlandı. İlk 15 dakikada İcardi ve Kerem Aktürkoğlu ile 2 gol buldu. Her ikisi de açık ofsayttı, gol iptalleri doğruydu.
İkinci yarıya Galatasaray, iki oyuncu değişikliğiyle başladı. Fakat oyunun hakimi Beşiktaş'tı. Oyun kontrolü Beşiktaş'taydı ve son bölümde muhteşem bir Beşiktaş vardı, farklı galibiyeti fazlasıyla hak eden bir oyun oynadılar.
Hakem Atilla Karaoğlan, maçın başlarında basit temaslara fauller çalınca yakın zamanda EURO 2024'te izlediğimiz maçlarda çalınmayan pozisyonlarla karşılaştırdığımızda oyunda çok faul olacak beklentisi oldu. Ama oyun devamında Atilla, ikili mücadelelere izin vermeye başladı. 25. dakikada Beşiktaş atağında Rashica'yı Aktürkoğlu tek koluyla çekti, hakem oyunu oynattı, çok güzel bir avantaj uyguladı. Pozisyon dönüşünde sarı kart göstermiş olsaydı daha güzel olurdu. Aradan süre geçince vazgeçti.
79'daki penaltı net doğru. Hakemin VAR'a gerek kalmadan çalması çok doğruydu. Hakemlerin sezon başı olması itibarıyla onların da toleransa, zamana ihtiyacı var. Oyuncuların kaptanlar haricinde konuşmalarına ve de teknik adamların disiplin ihlallerine çok dikkat etmeliler. Bariz gol şansı doğru, Nelsson'un ihracı doğru karardı. Atilla Karaoğlan'ın yönetimi başarılıydı.
Mustafa Çulcu / Fotomaç