Ben her zaman şuna karşıyımdır. Eğer sahada iyi değilsen, rakibini yenemiyorsan, yenecek güce sahip değilsen hakemin ardına sığınmamak gerekiyor. Ancak parantez açmak gerekiyor Dilim varmıyor söylemeye ama hakemleri ne yazık ki güvenmiyorum. Evet, sahadaki skoru değiştiriyorlar mı? Gaziantep maçındaki hakem kararları Beşiktaş aleyhine skorun değişmesine neden oldu. Bu da nadiren bu tip şeyler oluyor. Ama her maçı, her skoru hakeme bağlamak en büyük hata. Eğer zaten sıkı futbol oynuyorsan, gerçekten takım oyunu oynuyorsan çıkar yenersin. Onun için her maçın ardından hakem, hakem, hakem çok anlamsız geliyor.

Beşiktaş son dönemlerde şu andaki mevcut teknik direktör gelene kadar Beşiktaş ne futbol oynadı? Geçen sezonun başında iki üç maç var, müthiş gidiyor dendi ki ben de dedim bunu. Sonra gördük ki o bir gösteriymiş. Aslında Beşiktaş'ın performansı o değilmiş. Burada yönetimlerin hataları, yöneticilerin hataları, art arda değişen başkanların çok fazla başkan değişti, çok fazla yönetici değişti. Herkes işin içine burnunu soktu. Bir kaptan, daha doğrusu iki kaptan bir gemiyi batırır misali kalkıp da benzeşmesi tamamen uygun. Başarısızlık futboldaki olumsuzluk yönetimden kaynaklandı. Teknik direktör seçimi, futbolcu seçimi bir çok hata zincirleme olarak kötü futbolu getirdi. Burada hakemleri hakemlerin üzerine suç atmanın, hakemleri zan altında bırakmanın anlamı yok. Beşiktaş'ın kötü futbolu için.

Beşiktaş seyircisi cefakardır. 16 yıl bu takım şampiyon olmadı geçmişte 16 yıl. Yine de tribünlerde en fazla seyirci alan takım kulüp Beşiktaş'tı. 16 yıl bu takım, kulüp daha doğrusu şampiyonluk görmedi futbolda. Beşiktaşlılar şu anda bir çöküş döneminin ardından çıkışa geçince ister istemez sıradan bir beraberlikte, mağlubiyette tepki gösteriyorlar. Gençlerden kaynaklanıyor bu. Çünkü sabırsızlar. Bu takım oturacak, bu takım çok iyi yola girecek. Ben eminim ki Beşiktaş bir sonraki sezon yani gelecek sezon şampiyonluğu zorlayacak bir kadroyla çıkacak. Daha doğrusu kadrodan öte oyun sistemi ve mantaliteyle çıkacak. Bugün Fenerbahçe'nin kadrosunda görüyoruz, inanılmaz derecede pahalı bir kadrosu var. Çok büyük teknik direktör de dahil çok büyük rakamlar ödendi ama şampiyonluk şansları düştü. Uefa Avrupa Kupası'na, Ligi'ne veda ettiler, son 16'ya bile kalamadılar. Beşiktaş'taki yapı farklı. Beşiktaş yavaş yavaş bu başkanlığa adım adım gidiyor. Şu anda Beşiktaş'ın ekonomik yapısını düzeltmek şampiyonluklardan, Türkiye kupalarından, sportif başarıdan çok daha önemli. Beşiktaş'ın ekonomisi oturursa zaten başarılar ard arda gelecek.

Beşiktaş'ın 5 kırımızı kartla sahadan çekilmesi söylemi üzerine;
Futbol Federasyonunun yaptırımları ağır olur kanımca. Beşiktaş yaparsa bu protestoyu. Ancak şimdi Beşiktaş'ın haklı olduğu çok açık ve net ortada. Eğer sen Galatasaray-Fenerbahçe derbisine yabancı hakem atıyorsan, Beşiktaş da son derece doğal olarak aynı kentin takımı ile bir derbi maçı oynayacaksa şampiyonluk yarışını etkiler mi? Hayır. Ama bir açıdan da etkiler tabii. Galatasaray açısından, Beşiktaş açısından önemli olmasa da Galatasaray için hayati önem taşıyor. Yabancı hakem istemesi kadar doğal bir şey yok. Çünkü bir taraftan Gaziantep maçında yaşanan hakem faciasına tanıklık edildi Çok açık ve net söylüyorum. Kimseyi kırmadan ve zan altında bırakmadan futbolda yasal kumar yani işte nesine iddiası. Bir sürü bir sürü bir sürü site var. Ben çok anlamıyorum ama reklamlarını görüyorum. Dönen rakamları duyduğum zaman hakemlere güvenim giderek azalıyor. Bu da son derece doğal. Beşiktaş'ın yabancı hakem istemesini hiç yadırgamıyorum. Gazetelerde, daha doğrusu sosyal medyada çıktı geçen gün Galatasaray'ın bir maçına ilk yarı rakip kazanır, ikinci yarı Galatasaray kazanır şeklindeki oyuna yurt dışından inanılmaz paralar yatırılmış ve hakikaten de karşılığı çıktı. Söyledikleri oldu. Şimdi Türkiye'de futbol deyince hakem aslında görüyor. Hakem senin gördüğünü, benim gördüğümü Çok daha net görüyor saha içinde. Fakat insanın kafasında bir soru işareti kalıyor. Acaba bu konularla bağlantılı mı, değiller mi? Bütün problem burada. Futbol Federasyonu ne yaptığını bilmiyor. Bir başkan var, Ben olduğum sürece yabancı hakem gelemez diyor. Sonra yabancı hakem geliyor.
Sonra aynı federasyon başkanı diyor ki Ben böyle bir açıklama yapmadım. 

Artık Türkiye'de neyin ne olduğu. At izi, it izine misali benzeşmesi gibi ne olduğu belli değil. Futbol Federasyonunun şu anda yapması gereken ki kendi içlerinde de ihtilafa düşmüş vaziyetteler. Kardeşim madem Galatasaray-Fenerbahçe maçı yabancı hakem tarafından yönetildi. Beşiktaş'ın da böyle bir isteği var. Elbette ki yabancı hakem gelmek zorunda. Burada Futbol Federasyonu neden zora düştü Türk hakemlerde tepkilerini ortaya koydular. Kardeşim bizim ne işimiz var o zaman burada? Bize böyle hakaret ediyorsunuz. Yabancı hakem getirerek. Ama o zaman sizde hata yapmayın. Yani siz de hatasız aslında çok iyi görüyorsunuz pozisyonu. Fakat ne düdük çalabiliyorsunuz ne bayrak kaldırabiliyorsunuz. Yan hakemlerde çok büyük bir falso yok. Ne olursa olsun orta hakemlerde problem. Onun için Beşiktaş'ın bu protestosunu doğru bulmam. Çıkarsın rakibi ile oynarsın. Bütün herkes görür nasıl oynadığını ve orada artık kamuoyuna bırakırsın kararı. 

Beşiktaş'ta art arda iftar yemekleri veriliyor işte Başkan Yönetimler ona veriyor. Çok güzel. Kaynaşma açısından çok doğru. Fakat Süleyman Seba dönemindeki yöneticilerden ikisinden üçünden telefon aldım. Bu nasıl davet? Ne adımız var, ne şanımız var. Böyle bir boş bir iftar yemeği kartı geliyor diye çok alınanlar var. Beşiktaş yönetiminin halkla ilişkilerinin biraz dikkat etmesi gerekiyor. Eski yöneticileri, kendilerinden büyük, çok emek vermiş yöneticileri çok fazla kırıyorlar. Bu hataları yapmamaları gerekiyor.

Beşiktaş'ın çıkışını herkes artık herkes görüyor. 7 yaşındaki sokaktaki çocuk da görüyor, 70 yaşındaki insan da görüyor, ileri uçta çok ciddi bir problem var. Ama sanmıyorum Solskjaer şöyle bir şey anladı. Her maça ayrı bir motivasyon gerekiyor. Ben Beşiktaş'ın ligin geriye kalan maçlarında çok az puan yitireceğine inanıyorum. Çünkü artık bir şeyler ortaya çıktı. İmmobile ileride etkisiz, Semih deneyimsiz, adamın eli kolu bağlı. Ne yapacağını hani eldeki mevcut kadroyla. Bakalım bu becerisi nereye gidecek, neler yapacak. Ama Konya da puan kaybetmeyeceğini hatta ve hatta Galatasaray karşısında bile puan yitirmeyeceğine neredeyse eminim. 

duhuliye.com/ özel haber

Hbr1903

HABER1903 farkını yaşamak için İNDİR.