Maç öncesi avantajlı olan takım Galatasaray’dı. İki yıl üst üste şampiyonluk kazanmış, oturmuş bir kadrosu vardı. Ama Beşiktaş, Galatasaray’a bu avantajı kullanma şansı vermedi. Vermediği gibi, tarihi bir hezimet yaşattı. Tarihin sayfaları içinde her zaman dikkati çekecek bir sonuç aldı. Üstelik bu sonuç sıradan bir lig maçında değil, bir kupa finalinde gerçekleşti. Son lig şampiyonuna 5 gol birden atmak her zaman için büyük bir zaferdir.
Giovanni van Bronckhorst, çok kısa zamanda futbolcularını tanımış, analiz etmiş ve her oyuncunun yeteneğini dikkate alarak oyun yapısını oluşturmuş. Ama en önemlisi, geçen seneki ‘ruhsuz’ takımın yerine Beşiktaş ruhunu geri getirmiş. Futbolcular, takım olmayı, gurur duymayı ve inançlı olmayı öğrenmişler.
Belli ki çok güçlü bir teknik ekiple çalışıyor; yine bu kısa zaman içerisinde Galatasaray’ı da çok iyi analiz etmek kolay bir iş değil.
Galatasaray’ın ön alanda pres yapıp, kısa paslarla gole gittiğini gördüğünden, alan daraltarak onların bu oyun anlayışını çökertti. Bu durumda Galatasaray’dan gelebilecek ikinci hamlenin, defansı arkasına uzun top atmak olacağını da analiz ettiğinden, defansını çizgi halinde oynatıp, rakibini bolca ofsayta düşürdü. Galatasaray’ın iki geçersiz golü de bu taktiğin soncunda gerçekleşti.
TRANSFERLER
İmmobile ve Rafa Silva kalitelerini ilk maçtan ortaya koydular. Paulista takımı tanıdıkça daha verimli olacak. Dolayısıyla bu üç transfer son derece isabetli olduklarını ortaya koydular. Ancak halen eksik mevkiler var; buralara da doğru transferler yapılırsa Beşiktaş bu sezon şampiyonluğun en önemli adayı olur.
Bence bu sezonun en önemli transferlerinden birisi de Mustafa Hekimoğlu’dur. Alt yapıdan gelen bu genç Kartal kardeşimiz çok şanslı. Zira gençlere son derece önem veren ve onları yetiştiren Van Bronckhorst’un gözetiminde gelişecek.
Bugünden iddia ediyorum; iki sezon içinde Hekimoğlu Avrupa yıldızları arasına girecektir.
GALATASARAY’I DA TEBRİK EDİYORUM
Kupa töreninde, kendi madalyalarını aldıktan sonra ayrılmayıp, Beşiktaş’ın kupayı almasını beklemeleri ve alkışlamaları son derece güzeldi. İnşallah bu centilmenlik davranışı tüm sezon boyunca, tüm kulüplerimize örnek olur.
HAKEM AZ HATA YAPTI
Hakem Atilla Karaoğlan’ın Beşiktaş karnesi pek parlak değil. Niyetim geçmişi ortaya dökmek değil. Ancak TFF ve MHK’daki değişim belli ki hakemlere de olumlu etki yapmış. Hakemlerin bu sezon kendilerine çeki düzen vereceğini umuyorum.
Karaoğlan gördüğünü çalmaya çalıştı ancak sarı kartlarında çok aceleciydi. Yapılan en basit faullere bile sarı kart gösterdi. Ancak Kerem’e göstermesi gereken sarı kartlık pozisyonu önce avantaja bıraktı ve maç durduğunda kartını tüm itirazlara rağmen göstermemesi ciddi bir hata idi. Zira aynı Kerem ilerleyen dakikalarda tekrar sarı kartlık bir hareket yaptı ve kartı gördü. İlk pozisyondaki sarı kartı vermiş olsa Kerem ikinci sarıdan oyundan atılacaktı. Aynı şey Barış Alper için de geçerli.
Karaoğlan’ın bu hatalarına da Beşiktaşlı olarak şükür diyorum. Daha kötülerini de gördük!
ATV’NİN AÇ GÖZLÜ YAYINI
ATV maç biter bitmez reklama gitti. Maç sonu röportajları yayınlamadığı gibi kupa törenine de yeterli zamanı ayırmadı.
Milyonlarca Beşiktaş taraftarını, ekran önünde bekletip, reklam izlemek zorunda bırakma sorumlu yayıncılık anlayışı ile bağdaşmaz.
Hayri Cem / Duhuliye