İsviçre'de Thun Arena'da Lugano'ya konuk olan Beşiktaş, gerek Türkiye'den giden gerekse gurbetçi Beşiktaşlıların desteği ile kendi evinde gibi başladı karşılaşmaya. Suni çim olan zeminin dezavantajı olsa da mücadelenin ilk 20 dakikalık kısmı geçirilirken Paulista'nın muhteşem asistini oldukça iyi gören Gedson Fernandes rakip fileleri havalandırdı ve Beşiktaş 1-0 öne geçti. Her ne kadar 34. dakikada kalesinde gol görse durum eşitlense de Beşiktaş'ın ortaya koyduğu oyun ikinci yarı için umutları arttırdı. İkinci yarının daha başında 52. dakikada bir kez daha Gedson Fernandes kendini gösterdi ve Rafa Silva'nın muhteşem topuk pasını tekrar gole çevirdi ve yeniden üstünlüğü eline aldı. Bu golün hemen arkasından Al- Musrati ile farkı ikiye çıkaran temsilcimiz skoru koruyamadı ve yediği iki golle karşılaşma beraberlikle sonuçlandı. Her ne kadar rakibi karşısında iki farklı skoru koruyamasa da Beşiktaş'ta tüm oyuncular oyuna katkılarıyla göz doldurdu. Tabii ki Giovanni van Bronckhorst'un oyunu okuması ve müdahaleleri çok yerinde oldu. Yaptığı değişikliklerden bilhassa Beşiktaş'ın geleceği Mustafa Hekimoğlu'nun son 25 dakikada oyuna girmesi Türk futbolu ve Beşiktaş için çok önemli.
Her ne kadar Beşiktaş takım halinde iyi bir futbol oynasa da adından özellikle söz edilmesi gereken bireysel yetenekleri unutmamak lazım. Bunlardan ilki tabii ki Rafa Silva. Rafa, inanılmaz bir futbolcu seyretmeye doyamıyor insan. Gedson Fernandes bitmeyen enerjisiyle sahanın her yerinde maç boyunca mücadelesini sürdürüyor. Emirhan ortaya koyduğu futbolla 'Ben buradayım ve bu formayı bırakmam' dedi resmen. Fenerbahçe'nin son dakika golü ile elediği genç ve basit top oynayan takım Lugano ile ilk randevuda Beşiktaş beraberlikle dönerek bir avantaj sağladı. Kendi taraftarı önünde eminim ki Beşiktaş bu turu geçer. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Sinan Vardar/fotomaç