İşte o yazı:

''BEŞİKTAŞ'IN ÖN YARGILARININ ESİRİ OLMUŞ BİR HOCASI VAR''

''Futbol denen oyun icat edildiğinden bu yana on binlerce teknik adam gelip geçmiştir. Biz dünyalılar ise bunların sadece birkaç yüz tanesinin isimlerini duyduk. Neden mi deriniz? Nedeni basit, kim, elindeki kadronun gerçeklerine göre hareket edip bilgisini bu yönde kullandıysa suyun üzerine çıktı, kim, ön yargılarının esiri olduysa kaybolup gitti. Beşiktaş'ın da böyle ön yargılarının esiri olmuş bir hocası var. Onana'dan umutlu ama Salih Uçan'dan umudu yok… Baytiyar Zaynutdinov'dan umutlu ama Can Keleş'ten umudu yok. Semih'i gerçek yerinde yani santrafor olarak oynatacak bir çözüm üretemeyince, sırf milletin gazını almak için bu genç adamı çürüyüp yok olacağı kanatlara gönderiyor. Biliyorum takım başarılıyken, yani testi kırılmadan yol göstermek zordur bizim futbol iklimimizde. Hep testinin kırılması beklenir. Tigana'dan, Schuster'den Karaveli'den, Bilic'ten Valerien İsmael'e kadar hep böyle oldu.''

''PEKİ GİO ÖYLE Mİ YAPIYOR?''

''Beşiktaş kadrosunda sol kanatta oynayacak, o mevkiinin gerçek oyuncusu olan tek kişi var onun adı da Can Keleş… Peki bir teknik adam bunca devşirmeyi denerken, sol kanadın gerçek oyuncusunu neden hiç oynatmaz!? Gedson ve Al Musrati'den biri sakat ya da cezalı olursa o bölgede tahtaya yazılacak ilk isim Salih Uçan'dır… Hal böyleyken bir teknik adam neden orada, sırf yeni transfer olduğu için Joao Mario'yu dener ama Salih'e şans vermez… Semih ceza sahasında en etkili oyunculardan biri. Aklın yolunu takip eden bir teknik adam her maçın son 20-25 dakikasında bu oyuncuyu gerçek yerinde oynatır, zaman zaman da ilk on bire koyar ve gelişimine katkı sağlar. Peki Gio öyle mi yapıyor! Hayır! Ya kulübede oturtuyor ya da sol kanatta, yani rakibi değil kendini bitireceği yerde kullanıyor… Yönetimlerin yıllardır yaptıkları hatalar Beşiktaş'a çok ama çok şey kaybettirdi. Testiler hep kırıldı. Yine olacağı budur''