Avrupa Ligi’nde bu sezon iki Premier Lig (ManU-Tottenham), iki Serie A devi (Roma-Lazio), iki İspanyol Bilbao-Sociedad’ın yanı sıra Frankfurt, Lyon, Porto, Ajax gibi olağan çeyrek final favorileri var.

Böyle zengin bir turnuvada üç haftanın sonunda Galatasaray ve Fenerbahçe’nin namağlup olmaları, Beşiktaş’ın da zor fikstürüne rağmen Lyon’dan şahane bir umutla dönmesi müthiş.

MOURINHO'YU ELEŞTİRMİŞTİK

Pazar gecesi Mourinho’yu olağanüstü eleştirmiştik, son derece de haklıydı bu kritikler: Ligin ilk haftasında İzmir’de 68’de 2-1 olmuş bir maçta son yarım saatte kontrolü tamamen Göztepe’ye bırakmıştı. Aynı tavrı Kasımpaşa’ya karşı da sürdürdü, ikinci 45’te kaleye tamamen otobüs çekti. Kasımpaşa ikinci yarıda %68 topla oynadı, rakip ceza alanında topla oynamalarda 22-4 üstünlük kurdu. Tek eksikleri goldü. Sadece 9 haftası tamamlanmış ligde aynı hatayı üçüncü kez Samsun’da yaptı. Yine öne geçti. Yine otobüs çekmeye kalktı ve yine başaramadı.

Bu tavır, Süper Lig’in dinamiklerine ve Fenerbahçe’nin genetiğine tersti. Samsun’daki kötü görüntüden sadece 96 saat sonra, Kadıköy’de Manchester’a karşı farklı bir Fenerbahçe vardı sahada. United’ın işleri her ne kadar Premier Lig’de çok iyi gitmese de, Avrupa Ligi’ndeki 36 takımın en değerlisi onlar. Kupanın doğal favorilerden biri konumundalar haliyle. Böyle bir rakibe karşı Fenerbahçe 60 dakika boyunca sahanın hakimiydi. Temsilcimiz ilk bir saat boyunca topa sahip oldu, örerek hücum etti, özellikle Szymanski’nin de çok yakın oynadığı sol kanadı iyi kullandı. O kanatta yarattığı asimetriden bir gol çıkardı, Tadic ve Nesyri ile iki net pozisyonda da Onana’ya takıldı. Beşiktaş’sa turnuvaya zor fikstür ve tatsız yenilgilerle başladı ancak Lyon’dan tüm hikayeyi değiştirebilecek bir üç puanla döndü siyah beyazlılar.

LYON KAHRAMANI ERSİN

Ersin'in Frankfurt travmasından sonra Lyon’dan kahramanca çıkması müthiş. Gedson’un da bu sezon Rafa Silva işbirliğiyle bambaşka bir oyuncuya dönüşüne şahit oluyoruz. Teşekkürler Galatasaray, teşekkürler Beşiktaş, teşekkürler Fenerbahçe. Bir gurur haftası yaşıyoruz Avrupa’da.

Hürriyet/ Uğur Meleke