Kuşkusuz, kulüplerimizin anayasası tüzükleridir. Tarihler 01.07.2020 gösterirken kulübümüzün resmi internet sitesinden yaptığı açıklamayla;
“Kulübümüzün faaliyet ve yönetim uygulamalarının günümüz şartlarına uygun olması amacıyla tüzüğümüzde birtakım yenileme çalışmaları yapılması hepimizin malumudur. Bu bağlamda camiamızın beklentilerinden biri, Kulübümüzün çağdaş bir tüzüğe kavuşturulmasıdır.
Kulübümüzü geleceğe taşıyacak yeni bir tüzük hazırlayabilmek amacıyla Divan Başkanlık Kurulumuzun bünyesinde bir çalışma grubu oluşturulmuştur.
Masis Kuyumcu, Duhuliye.com için yazdı...
Değerli üyelerimizin oluşturulan çalışma grubuna önerileriyle destek vermesini temenni eder, üyelerimizden önerilerini [email protected] mail adresine göndermelerini rica ederiz.
Saygılarımızla,” açıklamasıyla yeni tüzük için adım atıldığını bildirdi.
Şimdi akıllara şöyle bir soru geliyor; “Bu sefer çok sesli, daha bir demokratik tüzük mü olacak? Yoksa yine yönetimin belirlediği, istediği, arzu ettiği” bir tüzük mü olacak?
Beşiktaşlıların isteği tabiki çoğulcu katılımla oluşturulmuş bir tüzük…
Beşiktaş’ın üst yapısı Divan Kurulu’dur. Divan’a katılım şartları bir önceki dönemde 25 sene üyelik şartına bağlanmıştı. Bu önergeyi de ben ve arkadaşlarım iki farklı önerge şeklinde vermiştik bir tanesinde 25 sene ve seçimli divana giriş devam edecekti diğeri ise şimdiki gibi yani kabul edilen 25 sene olarak sunmuştuk. Beşiktaş Divan Kurulu’nu daha işlevsel hale getirmek, daha modern, daha yapıcı kararlar alınmasını sağlamak, daha sağlıklı eleştirilerle kontrol mekanizmasını harekete geçirmek için bu 25 senelik üyelik süresini 20 seneye indirgemekte fayda var gibi geliyor.
Belirli yaşa gelmiş, tecrübe sahibi olmuş üyelerden oluşan Divan Kurulu Beşiktaş’ın emniyet sigortası olacaktır.
Beşiktaş’ın tek derdi tabiki sadece tüzük değil, bir yandan da beklenilenin gerisinde kalan kampanya programı var. Belirtilen ücret ile SMS gönderme ile başlayan kampanyada, kısa zaman sonra öğrenildi ki! SMS değeri olarak belirtilen miktarın çok azı kulüp kasasına gitmekte.
Sayın başkanın hemen hemen her uzatılan mikrofona devamlı yardım sözlerinin yansımasıda camia içinde tepki görmeye başladı. Kampanya sürecinde şu ana kadar ortaya konulanlara bakıldığında görünen net bir şey var ise o da istenilen hedefe ulaşılamadığıdır.
Hedefe varamamanın sebebleri yönetime göre nedir bilinmez ama buradan bakıldığında hedefe varılmamasının ana sebebi, yönetimin bu tablonun sorumlularına karşı istenilen adımı atmamasıdır. Hatta tam tersi bu borç sürecinde “hesap sorulması” beklenilen kişinin adı, sayın başkanın kampanyaya destek için görüşeceği işadamlarının arasında yer almasıdır.
Söylenilenlerle, yapılanlar birbirinden çok farklı olunca, armaya aidiyet duygusuyla hareket eden camia çoğunluğunun tepkisi ortaya bu şekilde geçiyor.
Yönetime tavsiyemiz, bazı şeyleri oturup tekrar gözden geçirmesidir.