Beşiktaş taraftarını beğenirim ben.
Müthişler. Hemen her maçın öncesinde bir sürprizleri vardır mutlaka.
Lugano maçında da müthiş bir olaya imza attılar.
Yarın 30 Ağustos ya...
Takımlar sahaya çıkarken dev bir Türk bayrağı açtılar.
Ardından da İzmir Marşı'na başladılar. Futbolcular sahaya çıktıklarında hep bir ağızdan bağırıyorlardı:
"Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa."
Tüylerim diken diken oldu benim.
Pek çok izleyicinin de olmuştur eminim.
Ardından maç başladı. Aman Allahım. O nasıl bir istektir, nasıl baskıdır! Topu ısıracaklar sandım! Sahanın her yerindelerdi, Lugano'ya ilk yarıda nefes aldırmadılar.
7. dakikada da öne geçtiler. Masuaku'nun ceza sahasının dışından yaptığı sert vuruşta kaleciden dönen topu Immobile kafayla filelere yolladı.
İşte golcü bu. Pozisyon takibi ve son vuruş. Futbol akademilerinde ders olarak okutulmalı.
Çok ama çok farklı Beşiktaş geçen sezona oranla bu sezon. Bunu daha önce de söylemiştim zaten.
Hocaların hocası rahmetli Coşkun Özarı derdi ki;
"Futbol iyi futbolcularla oynanır."
Rafa Silva ve Immobile onun tarifine uyan futbolcular. Ve bu iki futbolcunun Beşiktaş'ın futbolunu nasıl değiştirdikleri ortada.
İlk yarıda sahanın hakimiydi Beşiktaş. Çizgiden çıkarılan toplar, kaçırılan pozisyonlar. İlk yarının 1-0 bitmesi tamamen İsviçre takımının şansıydı.
Gelelim ikinci yarıya...
Beşiktaş yine iyi başladı. Baskılıydı. Ama inanılmaz bir olay oldu. Ani bir kontratakta savunmanın arkasına atılan topla Vladi topu ağlara yollamaz mı? Lugano beraberliği sağladı.
Ama farklı dedim ya bu sezon Beşiktaş. 66. dakikada müthiş bir gol attılar. Semih'ih pas verdiği Rafa Silva öyle bir tek pas attık di Gedson Fernandes'e... Bir anda kaleciyle karşı karşıya bıraktı. O da güzel bir vuruşla durumu 2-1 yaptı.
Ve o Rafa Silva... 4 dakika sonra Rashica'nın pasıyla karşı karşıya kaldığı kalecinin üzerinden topu öyle aşırttı ki... Yok böyle ustalık Oldu mu maç 3-1.
71. dakikada bu kez diğer usta Immobile ortaya çıktı. Gedson'un pasıyla girdiği ceza alanında müthiş bir vuruşla farkı daha da açtı: 4-1.
Fark açılınca Van Bronckhorst, her maçta yaptığını yaptı. Immobile'yi oyundan aldı, Mustafa Hekimoğlu'nu soktu. Hem alkışlatmak istedi futbolcusunu, hem de şans vermek istediği genç oyuncuya.
Muçi de girdi oyuna sonra da Ndour.
Herkesi hazır tutmak istiyor sanırım; bunun izahı budur.
Hele 87. dakikada... Beşiktaş'ın havasını değiştiren Rafa Silva yerini Salih Uçan'a bırakırken tribünler adeta yıkıldı.
Güzel görüntüler bunlar.
Salih Uçan da 5. golü attı zaten.
Giovanni van Bronckhorst'u tebrik ederim.
Beşiktaş'ı tam da taraftarlarının istediği şekile soktu.
"Helal olsun" diyeyim.
Kaldığı Avrupa Ligi'nde de başarılar dilerim.
Gürel Yurttaş/Yeniçağ