1)Frankfurt maçında takım ciddi efor sergilemiş ve yorgunluk belirtileri başlamıştı. Gaziantepspor ligin zayıf takımlarından biriydi ve gol atma problemleri vardı. Hocanın sahaya en azından 3 temel rotasyonla çıkıp, kadroyu tazelemesi gerekiyordu. Semih solda, Mustafa ileride, Muçi kendi yerinde başlasa, 60'tan sonra Rafa-İmmobile girse, belki tam tersi, Beşiktaş'ın domine ettiği bir 30 dakika izleyebilirdik. 

2)Belli ki Semih Kılıçsoy'un oyun şekliyle, Van Bronkchorst'un oyun felsefesi uyuşmuyor. Bunlar futbolda sıkça rastlanan şeyler. Ama Semih'in böyle bir maçta 1 dakika bile almaması, meselenin mantalite değil, inatmış gibi gözükmesine sebep oldu. Antep'in bu kadar pervasızca hücum ettiği, arkada bu kadar boş alan bıraktığı bir oyunda, Semih'in mutlaka sahaya atılması gerekirdi. Eyüpspor maçında puan kaybını, yaptırdığı penaltıyla Semih engellemişti. Sadece bu yüzden bile sahada olmayı hakediyordu.

3)Beşiktaş transferin son gününe kadar kanat hücumcu arayıp, kariyerinin yüzde 90'ını kanat oynamış Mario'yu getirdiğinde hepimiz şaşırmıştık. Bu adam nerede oynayacak sorusunu Van Bronckhorst o kadar dert etmiş durumda ki, her hafta farklı yerde farklı mevkiide Mario'yu görüyoruz. Kısacık Beşiktaş kariyerinde sağ ön, sol ön, 6 numara oynayan Portekizli dün akşam 8 numara mevkiindeydi. Bu kafa karışıklığının takıma iyi gelmediği muhakkak.

4)Van Bronckhorst'un karşılaşma sonunda 3 günde 1 maç yapıyoruz açıklaması tipik bir Türk antrenör konuşmasıydı. Futbolculuk ve hocalık kariyerinin neredeyse tamamında 3 günde 1 maç yapan bir futbol adamının bundan şikayetçi olması çok anlaşılır değil. Hollandalı hocanın takımın yorgunluğuyla ilgili şikayet etmek yerine, Salih Uçan, Can Keleş, Semih Kılıçsoy, Emirhan Topçu, Mustafa Hekimoğlu gibi isimlerden aktif olarak faydalanması gerekiyor.

Spor Depor/ Fırat Günayer