Memleket tam bir aydır; Beşiktaş-Galatasaray derbisine tayin edilecek hakemin pasaportunu tartıştı.

İş âdeta totoya döndü; yazılmayan, çizilmeyen kalmadı!

Tahir Kum ve bizim gazete dışında tutturan olmadı!

Henüz ilk gün; "TFF, yabancı hakem kapısını kapattı" manşetiyle duyurmuştuk!

Yasin Kol, bu derbiye hiç olmazdı, olmamış!

1) Meşhur Alanya-Beşiktaş (14 Ağustos 2022) maçından tam 955 gün sonra Beşiktaş'ın bir iç saha maçına olmazdı. Beşiktaş'a yabancı hakem vermediniz yetmedi; bir de Yasin Kol'u verdiniz!
2) Bu tayin bir plan ve program dâhilinde olsaydı; Yasin Kol, Beşiktaş'ın bir dış saha maçı ile bu derbiye hiç değilse biraz hazırlanmış olurdu.
3) Daha 20 gün önce Alanyaspor-G.Saray maçına çıkmış olan bir Yasin Kol, Beşiktaş-G.Saray maçına asla yine olmazdı! G.Saray'ın üste üste iki deplasman maçına çıkıyor!
4) Yasin Kol, girdiği bütün testlerde sonuncu olduğu bütün hakem yöneticilerinin malumu!
5) Derbiyi yönetir mi? Yönetir! Ancak maç düğümlenirse, çözebilmesini kimse beklemesin! Bu sezon birkaç maçta eksik kural bilgisine takıldığına şahit olduk.
6) İngilizcesi yetersiz olan Yasin Kol'un daha geçen hafta Göztepe-Eyüpspor maçında yabancı VAR ile iletişim kuramadığını VAR kayıtlarında memleket gördü. 
Sonuç; bu asla bir VeTAS ya da mantık çerçevesinde bir tayin değildir! Bir yönlendirme, bir fantezi fikirdir.

VeTAS; memleketle eğleniyor!

MHK, malum VeTAS (Veri Tabanlı Atama Sistemi) adı altında bir şey uydurdu!

Ciddiye almayanları ayrı tutuyorum! Ancak VeTAS'ı ciddiye alanlar varsa; resmen sizinle eğleniyorlar!

Gelin, bu hafta şu iki tayine bakalım!

1) Sivasspor-Adana Demirspor (Ozan Ergün)
2) Kayserispor-Hatayspor (Batuhan Kolak)

Adana Demirspor matematiksel olarak küme düştü. Maça bu sezonun en flaş hakemini atamışlar!

Kayserispor-Hatayspor maçı en az 7-8 takımı çok yakından ilgilendiriyor.

Bu maça tayin edilen hakemin; Süper Lig'deki ilk maçı!

Şu maçların önem derecesini dahi çözemeyen "bir veri tabanı" var!

Yine bu arada 2. Lig'deki Sarıyer-Altay maçına Üst Klasman'dan hakem verilmesinin sebebi de anlaşılamadı!

Macaristan maçı; iyi yetişti!

Millî Takım iki maçta da oyun ve skor olarak kimseye konuşacak bir şey bırakmadı! Olumsuz bir sonuçta bakın nerelerden vurulacaktı?

1) Samet Akaydin, bu takımda nasıl oynar?
2) Deniz Gül'ün oynayacağı maç bu muydu?
3) İrfan Can Eğribayat'ın çağrılmaması bir numaralı konu olurdu!
4) Oruç tutan oyuncular, tartışmanın göbeğine çekilirdi! 

Şu niye çağrıldı, bu niye çağrılmadı!

2024 Avrupa Şampiyonası'nı hatırlayın! A Millî Takım'da en çok tartışılan konular neydi?

1) Barış Alper, nasıl oynar? Semih, neden oynatılmaz?
2) Arda Güler ile Montella arasındaki yelek meselesi! İş; "Montella çocuğa mobbing yapıyor"a kadar gitmişti. 
3) Cenk Tosun neden oynamaz; protesto etti, arkasını döndü, gitti!
4) Bizi Avrupa Şampiyonası'na götüren Montella'nın ipinin çekilmesi, yerliye dönülmesi!
Kulüpler ve renkler üzerinden tartışmanın verdiği keyfi hiçbir şey vermiyor!

Montella çözüm odaklı bir teknik adam!

1) Millî takımın santrforsuz da goller atabileceğini, hatta "bol miktarda atabileceğini" herkese gösterdi. Montella, "Takımında oynayan Türk santrfor yok" demedi, bunu dert etmedi.
2) Yerinin nasıl dolacağını düşündüğümüz Ferdi'nin yokluğunu Eren'le doldurdu. İki maçta da sahanın en iyilerindendi.
3) Takımlarında yeterli süre bulamayan başta İrfan Can, İsmail gibi oyunculardan verim almasını bildi.

Türkiye Gazetesi / Ömer Faruk Ünal

Hbr1903

HABER1903 farkını yaşamak için İNDİR.