Bu defa ikinci yarının ilk dakikasında kalesinde golü gördü. İlk yarıda son dakikada bir gol, ikinci yarıda ilk dakika bir gol, iki dakikada iki gol Beşiktaş’a fena darbe vurdu. Buna rağmen dağılmadı, bozulmadı Beşiktaş...
71. dakikada topla oynama yüzdesi 71-29 Beşiktaş’taydı. Açık konuşalım, Beşiktaş son dakikada beraberlik golünü bulmasa ve sahadan yenik ayrılsa, mücadelesine yazık olurdu.
Beşiktaş özellikle ikinci yarıdaki baskılı dakikalarda, geçmiş yıllarda çok alıştığı golcülerden hiç olmazsa birini çok ama çok aradı... “Al” döneminden, “sat” dönemine geçen Beşiktaş gidenlerin yerine iyi-kötü birilerini buldu da, çok alışkın olduğu verimli, kaliteli bir golcüyü bir türlü bulamadı. Trabzon maçında da bu kadar coşkulu oyununa ve bu kadar baskısına rağmen eksiği ve aradığı bu golcüydü.
Trabzonspor bir ara dağılma, Ünal Hoca’dan ayrılma sürecine girmiş olsa bile iyi toparladı. Ünal Hoca’nın dirayetli duruşu ve gençlik aşısı ciddi anlamda işe yaradı. Ancak “o sene bu sene” diyorsan, İstanbul’da 2-0 öne geçtikten ve böyle büyük bir avantaj yakaladıktan sonra bunu korumasını bileceksin. Belki de Sosa gibi böyle maçların büyük tecrübesinin sakatlanıp çıkması, gemiyi sahipsiz bıraktı ve özellikle orta alanda Trabzonspor sahipsiz kaldı.
Zevkli, heyecanlı, tempolu bir maç izledik. Dorukhan’a hayran kaldım. Böyle devam edebilirse artık yaşlanan ve vedaya hazırlanan Atiba’nın yerine “Yerli Atiba” olarak bu göreve soyunabilir.
Trabzonspor’un ilk golünde 1.60’lık Medel’in son adam olarak o yüksek topa boşa çıkması takımı adına “trajikomik” bir pozisyondu. Medel ne yapsın, boyu o kadar... Ayrıca Gökhan ile özellikle Caner bu kadar istekli ve iyiyse baştan oynamaz mı?
Trabzon’da Rodallega, Burak Yılmaz sonrası kendini ve kalitesini bulmuş gibi... Attığı golde önce göğsü, sonra ayağı ile yaptığı kontrol ve kaleci Karius’tan sıyrılışı kusursuzdu... Ancak ikinci yarıdaki kontrataklarda önce Nwakaeme, sonra Ekuban ile birlikte oynarken, sonucu sağlama alma adına yeni bir gole imza atabilirlerdi. Açıkçası, belki de 2-0’a güvenip ciddiyetten ve isabetli son vuruştan uzaklaştılar.
Beşiktaş ile Trabzonspor birer puan mı kazandı, ikişer puan mı kaybetti, tartışılabilir. Üzülenler, sevinenler olabilir... Hepsi tartışılabilir. Tartışılmayacak tek şey var: O da futbolseverlerin son dönemlerin en zevkli, en keyifli, en hızlı ve en gollü maçını seyretmiş olması... Bu da bize yeter...
Şansal Büyüka / Milliyet