Sezon başında Galatasaray'a 5 gol attığımız zaman yazmıştım, kadro yetersiz... Buyurun geldiğimiz noktada takımın durumu ortada. Takım rüzgarın önündeki yaprak gibi savruldukça savruluyor... Neresinden bakarsanız bakın elle tutulacak tek tarafı yok. Tuttuğun yer elinde kalıyor...
Evet maçı kazandık ama oyun yeterli mi derseniz, kesinlikle yeterli değil.
Pozisyonlar verdik, rakibin beceriksizliği ve öncelikle Mert'in büyük gayretleri ile maçı kazanmayı başardık.
Şu an için şu ortamda en önemli şey galibiyet miydi derseniz, evet kazanmak önemliydi .
Ama bu oyun, bu kadro, bu oyun yapısı ile hedefe ulaşmak zor. Türkiye Kupası hedef olmalı. Bunun için yapılması gereken şey yeni hocayı takımın başına bir an önce getirmek. Daha sonra da hocanın oyun sistemine uygun isimlerini alıp getirmek. Yeni yönetimden umutluyum.
Serdal başkanın ikinci başkanlık döneminde getirdiği isimleri bir çok kişi hayal bile edemezdi, getirmişti. Başkan şu an ısınma turunda, yakında nokta transferler yapacaktır.
Allah yeni yönetime kolaylık versin. Rafa Silva, Gedson, Emirhan ve Mert dışında bu takımda hiçbiri oynayamaz.
Yönetimin değişmesi yeni bir heyecan yaratacak. Hasan Arat'ın kısa bir sürede Beşiktaşımıza ciddi zarar verdiği bir gerçek. Benim gibi ona inanıp oy verenleri hayal kırıklığına uğrattı. Camianın kimyası da bozuldu. Beşiktaş çok kan kaybetti. Kişisel ilişkileri, duygusallıkları bir kenara bırakıp herkesin Serdal başkana destek vermesi gerekiyor. Zor bir süreç onları bekliyor.
Yeni seçilen bu yönetimin Beşiktaş'ın manevi değerlerine sahip çıkıp, koruyup kollayacağını düşünüyorum.
Başkanın haricinde yönetimin içinde tanıdığım Uğur Fora, Hakan Daltaban gibi Beşiktaş'a gönülden bağlı kişiler var.
Bu yeni yönetimin belki ilk başta hataları da olabilir, kısa sürede reform mükemmel başarı beklenemez. Kulüpte yıllar içinde öyle bir yapı kurulmuş ki bunları kısa sürede yok etmek kolay değil. Eleştiri tabii ki olmalı ama hep olumsuzlukları konuşmak da doğru değil. Serdal başkanı ve ikinci başkan Hakan Daltaban'ı tanıyorum.
Dürüstler, vermiş oldukları sözleri tutmak için çalışacaklarından şüphem yok.
Beşiktaşımızın içinde hasta ruhlu bazı kişiler var.
Bu kişiler laf atarak, mutsuzluktan beslenirler. Hiçbir Beşiktaşlı seçilmiş bir başkanı kendi seçmemiş olsa da üzülmez. Sandıktan çıkan sonuca saygı duyar ve diğer rakibi desteklemiş olsa da seçilmiş olanın yanında yer alır ve ona destek vermeye çalışır. Söz konusu Beşiktaş ise gerisi teferruattır demeyi bilir.
Beşiktaş’ın maddi ve manevi anlamda bir düzlüğe çıktığını görmek istiyorsak, dileğimiz ve amacımız bu ise artık Beşiktaş’ı bugün içinde bulunduğu ortama sürükleyenleri içimizden ayıklama zamanı gelmiştir. Bu kişiler Beşiktaş'ın içinden ayrılmaz ise Beşiktaş her geçen gün öncelikle manevi anlamda çökmeye devam edecektir, sonrasında ise bugünkü mali tablonun daha da vahim hal aldığı günleri görürüz.
Masis Kuyumcu / Duhuliye