Beşiktaş'ın sezon başlangıcını düşünün, bir de bugünlere bakın. Zirve çoktan kaçmış, Kartal'ın sarılacağı iki dal kalmış. Birincisi UEFA Avrupa Ligi, diğeri Türkiye Kupası.
Yeni sezona 5-0'lık Süper Kupa zaferiyle start veren Kartal, Galatasaray derbisine kadar müthiş bir ivme yakaladı. Ne var ki bu çıkış, Kasımpaşa yenilgisiyle noktalandı. Bu şok mağlubiyet tüm öngörüleri alt üst etti!
Teknik direktör konusunda da gel gitler yaşayan Kartal, zifiri karanlık tünelin ucunu görmeyi bir kenara bırakın, zirveden uzaklaştıkça uzaklaştı!
Teknik adam problemini son dakikada çözen iş başındaki yönetim, Ole Gunnar Solskjaer’e takımı teslim ederken, camia yeniden takıma sarıldı. Nitekim Athletic Bilbao maçında müthiş futbol ve harika skor, o kaybolan umutları biraz olsun filizlendirdi!
Herkes 'tamam, bu çıkış sürer' dedi, demesine de Kartal, Antalya'da hem futbol, hem de skor olarak bir kez daha yere çakıldı!
Solskjaer, “Bu kadar ağır oynamamalıyız" diyerek şaşkınlığın dile getirdi. Valla biz çok şaşırmadık, Kartal'ın fotoğrafı bu! Hep dedik, Van Bronckhorst giderken arkasında 'enkaz' bıraktı, zamanının çoğunu izin yapmakla geçirdi! Bir de kadro yapılanmasındaki skandal hatalar, bu negatif görüntünün temel taşlarındandır!
Valla, Süper Lig'de özellikle fizik kondisyondan yoksun Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi'nde tam tersi bir oyun ortaya koyuyor. Bir takım bu kadar nasıl değişkenlik gösterebilir, adını siz koyun!
İşin özeti, sıkça kullandığım atasözümüzü yineliyorum: "Görünen köy, kılavuz istemez."
Dileriz takviyeler işe yarar. Zirve uzak olsa da belki Kartal klasmana girer. O da zor ama dilerim yanılan ben olurum!

Milliyet/ Bilal Meşe

Hbr1903

HABER1903 farkını yaşamak için İNDİR..