Bazınız sistem bazımız yapı ya da tarikat ne de dersek diyelim ne yazık ki ülkenin birçok yerinde olduğu gibi futbolda da bazı çökmüşler var. Ve gönderdikleri bu Karaoğlan üzerinden bize geçen haftanın hesabını sordular kendilerince. Bu Oğlan aslında yetenekli hakem. İstese yapıyor bu işi de çoğunlukla kendi istediğini değil başkalarının istediğini yapıyor, tipik güce tapan piyon psikolojisi ile. Neyse benim hedefimde bu Oğlan yok dedim ya o işçi, asıl arkasında kim ya da kimler var bu Oğlanın orası önemli.
Mesela bu ülke öyle ya da böyle bir şike sürecinden geçti 15 sene önce. En son düzenlenen mahkeme kararında hain terör örgütünün izinsiz dinlemeleri delil olarak kullanılamaz denilmiş ve kimse ceza almadan kapanmıştı konu hamdolsun. Oralara dönmek değil tabi niyetim de, bu hain terör örgütünün ortaya attığı ve kimsenin yok yahu bunlar sahte diyemediği tepelerde bu Oğlanlarla ilgili tek bir kayıt niye çıkmadı orasını düşünür dururum senelerdir.
Ya da dünyaca ünlü FİFA kokartlı, medarı iftiharımız, öz Oğlanımızın birinci derece akrabasının federasyon ile ilişkisi neden kesildiğini çok yeni şansa öğrendim ama genel kamuoyu biliyor mu bilmiyorum mesela. Dünkü Oğlanın adında saklı her şey, sanki bu ülke futbolunu karalar esir almış kimse de sesini çıkartamıyor.
Bize gelince biz rahatız. Bizi böyle sahte kırmızı kartlar ile verilmeyen penaltılar ile ancak bir gece üzerler. Sonrasında umurumuzda olmaz bunların akı da karası da... Fakat dün gece yaşadığım acı veren olayı anlatmadan geçmeyeyim sonunu da duyduğum bir mâni ile bağlamaya çalışayım. Dün tribünde şansa sağımda solumda biri 7 biri 9 yaşında bir oğlan bir kız çocuk vardı. Maç başından sonuna kadar öyle iştahlı öyle içten desteklediler ki takımı görmeniz lazımdı. Ama 3. Golden sonra başladılar hüngür hüngür ağlamaya. Birbirlerini görüp daha da arttırdılar ağlama düzeylerini. Kalpleri kırıldı haksızlığa uğradıklarını görüp ellerinden bir şey gelememenin çaresizliği ile babalarına sarıldılar.
İçim parçalandı, çok kötü oldum, tam o sırada arka tribünden birinin sesini çok iyi hatırlıyorum ‘’bu çocukların umutlarını, sevgilerini kim aldıysa onun gelmişi de geçmişi de etraflarındaki tüm sevdikleri de bu körpelerin akıttıkları gözyaşları içerisinde boğulsun inşallah’’… Resmen bağrından çıkarttı abimiz bedduayı…
Son olarak sayın başkana naçizane 1-2 tavsiye. Öncelikle bu kulübün en önemli sorunu taraftar sorunudur daha doğrusu tribün sorunudur. Futbolcular maç seçiyor savına tribünü de eklemek gerekiyor. Bilbao, Fener, Gs maçında baskı kuran tepkili kitle yerine belki de sezonun en önemli son iç saha maçında kafası bir milyon, saçma sapan hareketler yapan bir güruh vardı tribünde.
Karşılıklı birbirini tutan ve hemen hemen aynı anda bırakan iki topçudan birine kırmızı çıkartılıyor umurunda değil kimsenin; 1 metre içerdeki oyuncunu düşürüyorlar tribün beste giriyor. Şaka gibi... Göztepe tribünlerine 95. Dakikada söyleyeceğin besteyi 30’da söylersen böyle ağzına yapıştırırlar arkana baka baka çıkarsın rezil olursun işte. 90’lı yıllarda abiler bize paslaşmada oley çektirmezdi uğursuz geliyor diye bu paşamlar ilk yarı bitmemiş şarkı türkü maytap geçme peşinde.
Sevgili başkan şu kapalı altı organize etmeniz şarttır. Kombineleri mi iptal edeceksiniz locaları yıkıp aşağıya kutu mu açacaksınız yukarı da loca yapıp parayı oradan mı kazanacaksınız bilmem ama sahaya yakın bir yerde ‘’bağıran’’ Beşiktaş tribününü konumlandırın lütfen. Sonra tribün büyükleri. Bu işlere yıllarını vermiş kişiler.
Bakın mahkeme de bitti alın kontrolünüze şu tribünü birkaç sene daha... Kültür henüz bir sonraki jenerasyona geçmemiş duruyor ve daha kötüsü tribün aklı kaybedilmek üzere. Pozisyon içerde Allah belanı versin diye bağıramayacak kadar zekasız olamaz Beşiktaş taraftarı.
Beşiktaş yönetimi için bir ikinci konu da TFF ile kurulacak ilişki. Öyle dünkü gibi ağzına kötü söz yakışmayacak, hain düşman al sana bomba tarzı konuşan, yazılmış metni ancak elindeki kâğıttan okuyarak racon kesmeye kalkan yönetici tipi ile olmaz bu işler. Madem 1.5 Milyon ceza vereceksiniz çıkın adam gibi sövecek adam bulun onu konuşturun şu seyircinin bir gazını alın. Ayrıca ikide bir TFF başkanı istifa edecek deyip durmayın. Bizi de kandırmayın...
Hepimiz görüyoruz ki o mevkideki hiçbir kişinin bir yetki bir sorumluluğu yok. Bakın adam nasıl afralı tafralı geldi sıfır icraat. Çıkıp arada atarlanıyor küçük enişte gibi o kadar... Alt tarafta organize oluyor her şey. Tüm teşkilat alt kurullarda ve onların bağlı olduğu bürokratlarda. TFF başkanı kim olursa olsun bu yapıyı çözmesi mümkün değil.
Anlayın artık bu iş biraz seviyeyi yerlere çekmekle olacak belli ki. Bırakın başarıyı maşarıyı şu teşkilatı dağıtın yeter. Yoksa bir iyi 5 kötü devam ederiz. Lütfen ama lütfen o tribündeki çocukların gözyaşlarını unutmayın…
Bülent Bilirgen
duhuliye.com/ özel haber
HABER1903 farkını yaşamak için İNDİR..