Artık kazanmak zorunda olduğun bir maça çıkıyorsun. İstanbul’dasın, yol yorgunu bile değilsin ama sahada yine silik kalıyorsun. Beşiktaş’ın bu futbolcu topluluğun sosyolojik ve psikolojik açıdan mutlaka incelenmesi gerekiyor. Sahada birbirine bu kadar uzak duran, yardımlaşmayan, rakibi rahatsız edecek hiçbir hücum organizasyonu yapamayan bir takım nasıl oluşturulur? Böyle bir ekip kurmak büyük yetenek ister! Daha 4 gün önce Göztepe’ye elenmiş oyuncu topluluğu biraz istek ve saygı gösterir giydiği formaya değil mi? Ama ne gezer...
Kasımpaşa’nın gol atacağı belliydi. Ben Ouanes, hata kovalayan takımını öne geçirmişti. ‘Çabuk atak yakaladığında Beşiktaş’a gol atarsın’ düşüncesi yine gerçek olmuştu. Burak Yılmaz, Beşiktaş takım savunmasının arızalı olduğunu çok iyi biliyordu. Koskoca ilk devre Rafa Silva’nın direkten
dönen topu dışında isabetli şut atamazsan tabii ki yenik oynarsın.
Tayyip Talha yine kırmızı kart gördü. Bence işi artık çok zor. Joao Mario ve Immobile inanılmaz bitikler. Kafalarında sezonu bitirmiş gibi görünüyorlar. Pas atmaya bile güçleri yetmiyor. Deplasman maçlarında Muçi hep kaybolan bir oyuncu. Hiçbir faydası yok. Chamberlain yine yoktu. Durmadan şans buluyor. Hoca ondan ne bekliyor anlamadım. Rashica oyuna girdi ama küskün gibiydi. “Ben nasıl yedek? kalırım” düşüncesi vardı hareketlerinde.
İkinci devre Rafa Silva etkili olamadı. Genç Mustafa elinden geleni yaptı. O bir santrfor ama kendisine top atan hiç arkadaşı yok. Beşiktaş rakip ceza sahasına girdiğinde oyuncular hâlâ pas yapıyor. Kaleye vurup sorumluluk alacak oyuncu yok. Penaltı noktası üzerinde hâlâ pas yapmak bence çok komik.
Maç böyle kötü giderken gelen penaltı tam bir süper ikramiye olmuştu. Gedson kaçırmadı. Beşiktaş dün akşam bir puanı almadı, Kasımpaşa elleriyle puanı teslim etti.
Sözcü/ Ercan Taner
HABER1903 farkını yaşamak için İNDİR..