Nihayet bitti komedi gibi bir seçim dönemi. Detaylara çok da dönmeyelim de saçma sapan kampanyalar yürütüldüğünü de unutmayalım. Neyse geldi geçti..Camia da sevmeyeni olmayan, herhalde bir çok kişinin Serdal abisi seçildi sonunda. Sonunda diyorum çünkü haketmişti bu mevkiyi çoktan. Fikret Orman’a karşı  yarışırken de Ahmet Nur Çebi’ye karşı  yarışırken de zaten kazanmalıydı da ben dahil büyük çoğunluk camiaya feyk atan  basketçi Hasan  başkana karşı da hakkıymış demek ki Serdal Adalı’nın o koltuk. Dedim ya çok sevilir hem de büyük çoğunluk tarafından. Böyle adamlar bulmak zordur ve  beklenen birleşmeyi yapacak en önemli adaydır belki de. Kendisini kulubün en zor günlerinden birinde her zamanki dirayeti ile aday olması ve seçilmesi açısından bir taraftar olarak canıgönülden tebrik ediyorum. İnşallah çok başarılar kazanacak ve kulubü maddi ama daha önemlisi manevi olarak hakettiği yerlere getirilmesinde pay sahibi olacaktır. 50 seneye yaklaşan taraftar yaşım da büyüklerimizden gördüğümüz ve küçüklerimize aktardığımız bir görgü olarak bu kulube hizmet etmeye gelen herkes bizim başkanımız, bizim teknik direktörümüz bizim futbolcumuzdur. Bu saatten sonra kimsenin ayrısı gayrısı olmayacaktır. Uzun yıllar çok zor bir camia olan Atçılık camiasını yönetmiş birine yönetimsel akıl vermek haddimiz olmamakla beraber seçim öncesi yaşanan sorunlara dikkatini vermesi en büyük dileğimiz olacaktır. Çok kısa zamanda oluşturduğu ekibinde hata yapmış olması olağandır. Eğer bu hatayı düzeltmek ister ve gereğinin yapılmasını rica ederse kimsenin sesi çıkmayacakır yok ben listemde aldığım kararıma sahip çıkıyorum ise yolu , bu kadar kongre üyesinin oyunu alması onun en büyük dayanağı ve destekçisi olacaktır. Karar kendisinindir. Ama daha önemli bir konu var ki o da kibar tabiri ile yancılar sorunudur. Bu kulubün her dönemde en büyük derdi bunlardır. Daha önce belki de çok başarılı olacak başkanları ve yönetim kurullarını yiyen mikrop bu gruplardır. Hepimizin gözünün önünde olan bunlar o veya bu şekilde  kulüpten menfaat edinmek isteyen bir çok çapsızın bir araya geldiği köksüzlerdir. Hepsine sorsanız başkanı ben başkan yaptım der hiç sekmez bu kural. Özellikle işin medya bacağı çok revaçta bu meslek grubu için.. Beşiktaş haberciliğinin yerlerde süründüğü, kalitenin bir kaç eğitimsiz, liyakatsız fenomenlere kaldığı bu dönemde başkanın kimseye kanmaması ve bildiğinden şaşmamasını umuyorum. Tekrar başarılar..

 Son olarak her ne olursa olsun son 1 yılda yaşadıkları ile belki de en büyük taklaya gelen sayın Yücel’e bir tebrik ve teşekkür etmek önemli. Kendisi henüz çok genç ve kulüpçülük işinde önemli tecrübeler kazandı. Belki de ilerde bu camianın önderliğini üstlenebilir. Ondan dileğim bu dönemi muhalefet yaparak değil de iktidarın bir ortağı olarak geçirmesidir. Özellikle basketbol ve diğer amatör branlarda önemli sponsorluklar ve hatta yönetimsel destekler yapması 2 dönem sonraki Beşiktaş başkanlığı için önemli bir alt yapı ve sempati oluşturabilir.

Haydi bakalım yeni dönem yeni şans..