Sezonun başlangıcında umutlar yüksekti.
Taraftarlar, yapılan transferler beklentilerin altında kalsa da tecrübeli teknik adam Şenol Güneş liderliğinde, başarılı bir sezon geçireceklerine olan inancını yüksek tutuyordu. Ancak, ‘top yuvarlaktır’ teriminden hareketle, futbolda her şey planlandığı gibi gitmeyebileceğini henüz sezon başında görmüş olduk. İlk maçlarda alınan sonuçlar kısa vadede taraftarı memnun etse de bir şeylerin yolunda gitmediği Beşiktaş için sezonun gidişatı, sadece saha içinde değil, saha dışında gelişen olaylarla da taraftarlarını derinden üzdü.
Beşiktaş, ligdeki mücadelelerinde beklenen performansı sergileyemedi. Bir türlü istikrar sağlayamayan takım, ilk maçlarda parlarken, ilerleyen dönemde adeta gölgede kaldı. Savunmada yaşanan zaaflar, orta alanda beklentilerin altında kalan tempo, hücumdaki etkisizlikle birleşince, istenmeyen sonuçlarla lig tablosunda beklenmedik bir konuma geriledi. O, maçın son dakikasına kadar ofansif futbolla yüksek tempolu maçlar oynayan Beşiktaş, ruhunu kaybetmiş gibiydi. Şenol Güneş’le yollar ayrıldı. Burak Yılmaz görevi devraldı. Çalımbay sürdürdü. Fakat kötü gidişatı değiştiren pek fazla bir şey olmadı.
Teknik direktörlerin oyuncu ve taktik tercihleri sezon boyunca eleştirilirken, oyuncular arasında da uyum sorunları yaşamasına neden oldu. Taraftarlar, her koşulda tribünden destek verirken, sahadaki performansın beklentileri karşılamaması, stadyumu bir hayal kırıklığı atmosferine çevirdi. İstifa sesleri yükselmeye başladı. Ve Çebi yönetimi kongre kararıyla yönetimi Hasan Arat ve ekibine bıraktı. Taraftar, bu sezona dair şampiyonluk inançlarını yitirse de bu değişimle, iyi şeyler olacağı düşüncesiyle yeniden umutlandı.
Yeni yönetim, takımın performansını değerlendirirken, sorunları tespit etmeye ve çözüm arayışına girdi. Bu istikamette çözümler üretmek adına Samet Aybaba ve Feyyaz Uçar göreve getirildi. Yönetim, bu ikilinin dokunuşuyla, teknik ekipte ve kadroda yapılacak değişikliklerle, ikinci yarı için umutları canlandırmaya ve ligi olabilecek en iyi sırada tamamlamaya çalışacaktır. Ancak, işlerin düzelmesi için zaman gerekecek gibi görünüyor.
Unutulmamalıdır ki futbol, inişler ve çıkışlarla dolu bir spordur. Beşiktaş, bu zorlu dönemde tüm camia olarak kenetlenmeli, bir araya gelmeli, takımda gönderilmesi gereken oyuncular gönderilmeli, yeni teknik direktörle birlikte, tespit edilen bölgelerde ihtiyaç duyulan eksiklikler gidermeli ve ligin ikinci yarısına odaklanmalıdır. Çünkü taraftarlarının da desteğiyle, takımın tekrar toparlanması ve beklenen performansı sergilemesi için umutlar hala yeşil.
Beşiktaş camiası, içinde bulunduğu tüm bu zorlukların üstesinden gelerek, yeniden zirveye tırmanacak ve taraftarlarına beklediği ve hak ettiği gururu yaşatacaktır.
Ahmet İnce | Duhuliye