Her şeyden evvel Beşiktaş'a yakışmayan, bugüne kadar özellikle divan toplantılarında görmediğimiz çirkinlikler oldu. Bu daha toplantı başlarında Hasan Arat'la Tevfik Yamantürk'ün karşılaşmaları anında başladı sürtüşme. Tevfik Yamantürk'ün Hasan Arat'a biraz yüzün gülsün şeklinde karşılaması var ve o esnada elini Hasan Arat'a uzatıyor, Hasan Arat da elini sıkmıyor. Orada sürtüşmeye başlıyor. Hasan Arat konuşma yapmak istiyorum, yani ben dışarıda konuşmak istemedim, burada konuşmak istiyorum diyor. Ancak Hasan Arat eski bir başkan ne olursa olsun kendisini 17. konuşma sırasına alıyorlar. Oysa bundan evvelki divan toplantısında Ahmet Nur Çebi'ye ve Hüseyin Yücel'e eski başkan olarak birinci ve ikinci sırada konuşma hakkı tanıdılar. Burada yönetim divan kurulunun kongreyi idare etmesi, sorumluluk onlarda burada bir kere büyük bir yanlışı var. Yani kişilere göre divan başkanlığı yapılmaz. Eğer onları eski başkanı olarak bir onların dava ibraları vardı, divanda konuşma önceliği tanıyorsan Hasan Arat'a da tanıman lazım. Bu ikilemin içine düşmemen lazım. Burada Hasan Arat konuşurken Tevfik Yamantürk arkadan laf atıyor, bunun üzerine ilk sürtüşme başlıyor. Ama burada enteresan olan eski başkanlardan birinin yöneticileri, bir tanesi yedek üyeydi benim gördüğüm kadarıyla.

Aşağıdan konuşma yaptırmamak üzere sürtüşme yaşadılar ve sonra da kürsüde Hasan Arat'ın üzerine yürüdüler. Bu arada da Tevfik Yamantürk'ün yumruklu bir müdahalesi var Hasan Arat'a. Bunlar anlattıklarım film şeridi gibi hepsi yani önümüzdeki sene kısmet olursa 50. yıl ödülünü alacağım, görmedim. Yani münakaşalar olur, eleştiriler olur ama hiçbir zaman bu şekilde bir olaya gelmedim. Şimdi burada iki bin iki kongresini seçimli olan kongreyi hatırlıyorum. Hasan Arat ve Serdar Bilgili'de adaydılar. O tarihte Hasan Arat'ın yönetimindeki daha sonra bu son başkanlığı döneminde de as başkanlık görevini verdiği ve son genel kurulda aile içi hır çıkartan kongre salonunu savaş meydanına döndüren, adam kovalayan, yumruk atan, tekme atan adamlar Hasan Arat'ın yanındaydı ve bunları sonra yönetici yaptı bir önceki toplantıda.

Hasan Arat bunları yirmi üç sene evvel beş yaşa yaşatan bir başkan. Tarih tekerrürden ibaret ediyor. O gün başkasına yaptırıldığını sana yapıyorlar. Hepsi o da yanlıştı, bugünkü de yanlış. Şimdi Hasan Arat oraya gelmiş, eleştiri yapıyor herkes niye konuşmuyor, niye suskun. Adam da diyor ki ben medeni bir davranış içindeyim, burada konuşmam lazım, buraya geldim diyor. Bunlar yanlış. Bir divan başkanının kürsüdeki bir insana arkadan sataşması, hoş olmayan laflar söylemesi tahammül edilir cinsten değil. Bu başkanın, divan başkanının bir şeyi halinde geçen sene başındaki divan toplantısında da yani benim bir itirazım olmuştu. O kendisini divan başkanı değil de Beşiktaş'ın sahibi gibi düşünüyor ve yanlış işler yapıyor. Bu da onlardan biri. Bu saatten sonra Beşiktaş Divan Başkanlığı koltuğunda oturmaması lazım.

Divan kurulunun başkanın istifasıyla işte bir süre beklemeksizin otuz gün içinde divan başkanlığı seçimini yapması lazım. Yani kongreyi seçimi genel kurulu filan beklemeye gerek yok. Çünkü divan muhtar bir yani bağımsız bir kuruluş yasayla kurulması zorunlu olan bir kurul değil ama tüzükte kabul edilmiş tüzükte her türlü yetkileri, seçimi, ayrılması halinde neler yapılacağı ayrı ayrı yazılı. Ben bana göre hiç divan başkanlığını bir dakika bile oturmaması gerekir. Ayrıca bu olaylara karışan kim varsa hepsinin tüzüğümüze göre toplantı huzuru bozucu hareketler faslından disiplin kuruluna verilerek bunların Beşiktaş'la ilişkilerinin kesilmesi lazım. Çok üzücü bir durum. 

Bakıyorum sosyal medyada, televizyonlarda hep konu olmuş. Yani bu iş bizlere uzun süre, Beşiktaş'ın içinde olan insanları bu tip olaylara alışık olmadığımız için daha fazlasıyla yani üzüyor. İnşallah son olur diyeceğim ama ortama baktığım vakit bu yapılan yeni üyeliklerle bu iş iyiye değil, yani kötüye gidiyor. Bugün de saldıranların bir kısmının eski yöneticinin etrafında olan biraz evvel konuşmanın başında söyledim ve oradaki görüntüler incelendiğinde de bu tip şeyler var. Eğer hatırlarsan üç sene evvel de divan toplantısında Ahmet Nur Çebi'nin yanında taşıdığı şoförlüğünü yapan, bir evrak taşıyan, çanta taşıyan bir adama bana saldırmış yumrukla saldırıda bulunmuştu. Bunlar Beşiktaş'a yakışmayan isimler ve yakışmayan olaylar. Gene de bu sefer de gene yanında, Çebi'nin yanındaki yöneticileri orada bu olaylara karıştıklarını, görüntülerde var, görüyorum. 

Yönetim kurulunun süratle bunları tespit edip yetkisi dahilinde bunların kulüpten uzaklaştırılması ve bundan sonraki toplantılarda iştirak edeceklere bu kötü niyetli insanlara ders anlamında örnek olması açısından süratle hiç vakit kaybetmeksizin disiplin kuruluna sevk etmelerini bekliyorum. Eğer bunu yapmazlarsa o vakit yönetim kurulunun da bu işten bilgisi var anlamı çıkar. Bu duruma da gelmesini istemem. Serdar Adalı kısa bir üç aylık bir başkanlığı ve bir aylık bir süresi daha var, iyi işler yapmaya çalışıyorlar. Bugün de anlattıkları eğer tahakkuk ederse güzel şeyler bu tip şeylerle önlerinin kesilmemesi lazım. Çalışmalarına gölge düşürülmemesi lazım. Kendilerinin de zaten bizlerin söylemesine gerek yok. Bu olaylara şahit bizzat şahit oldukları için tahmin ediyorum ki gerekeni yapacaklardır. Biraz evvel söylediğimi tekrar edeceğim. Eğer bu konuda bir yaptırım uygulamazlarsa o vakit kendileri de bu işin içindeymiş intiba da var ki bunu hiçbir zaman arzu etmem hoş olmaz çünkü bu yönetimin üç aylık sürede iyi niyetle güzel şeyler yapmak, Beşiktaş'ın geleceğine ışık tutacak çalışmalar yaptıklarını ve projelerinin bu yönde olduğunu görüyorum, Zarar görmemelerini arzu etmem. İnşallah aklı selim galip gelir ve gerekeni yaparlar.

duhuliye.com

Hbr1903

HABER1903 farkını yaşamak için İNDİR..