Futbol

'Krizden çıkmak için Montella’ya 4 öneri'

Euro 2024’te Portekiz, Gürcistan ve Çekya ile adeta 'Yaşam Grubu’ndayız ama halledilmesi gerekenler var. Vincenzo Montella’nın haziran ayındaki Polonya ve İtalya maçlarına ideal bir 11’le ve tanımlanabilir bir oyunla çıkması gerekiyor. Milli takımda mümkün oldukça devşirme futbolcudan kaçınmalı, her futbolcuyu kulübünde oynadığı pozisyonda kullanmalı. Montella’nın topa sahip olabilen, pas yapabilen, hep 4-5 değil 9 adamla üçüncü bölgeye gidebilen bir oyun planı da olmalı. Haziran’da yapılacak iki hazırlık maçı öncesi santrforlarını netleştirmeli, o seçenekler içinde Semih Kılıçsoy da yer almalı.

Milli takımımız Euro 2032’den önce Haziran 2024’te adeta ilk ev sahipliği deneyimini Almanya’da yaşayacak. Dortmund’da da, Hamburg’da da Avrupa’nın dört tarafından gelen Türk vatandaşlarının bize ev sahibi gibi hissettireceklerine eminim.

Tarihimizde ilk kez bir büyük turnuvayı, kâğıt üzerinde favori olduğumuz bir maçla, Gürcistan’la açıyoruz. Ve en az bunlar kadar önemlisi, grubumuz (FIFA sıralamaları ortalaması dikkate alındığında) 40 ortalama ile turnuvanın en zayıf grubu... Hani B Grubu’nu “ölüm grubu” olarak adlandırıyorlar ya, bizimki de 7’nci Portekiz, 35’inci Türkiye, 40’ncı Çekya ve 77’nci Gürcistan’la bir “yaşam grubu” adeta!

Ancak bu “yaşam grubu”nun avantajlarından maksimum faydalanmak için bence Haziran’a kadar halletmemiz gereken birkaç sorun var.

1- BİR İDEAL 11’İMİZ OLMALI KADRO TAHMİN EDİLEMİYOR

Ben bir Türk sporsever olarak şu anda İngiltere’nin Euro 2024’te ilk maça aşağı yukarı hangi 11’le çıkacağını biliyorum. İspanya’nın, İtalya’nın, Belçika’nın turnuvada hangi 11’le oynayacağını belki maksimum bir-iki hata ile tahmin edebilirim.

Ancak Türkiye’yi tahmin edemiyorum! Üstelik Türkiye’de yaşıyor, Türkiye’de çalışıyor, Türkiye’yi yazıyor olmama rağmen.

BUDAPEŞTE’DE BAŞKA ViYANA’DA BAŞKA 11 

Montella’nın turnuva öncesi önünde 4 hazırlık maçı vardı: Macaristan, Avusturya, İtalya ve Polonya. Dördü de Almanya’da mücadele edecek şahane rakipler. Bu rakiplere karşı da her maça turnuva oynuyormuşçasına çıkmalı, bir ideal oyun ve ilk 11 tarifi yapabilmeliyiz (yapabilmeliydik). Budapeşte’de bir 11, Viyana’da bambaşka bir 11’le oynamamıza ben anlam veremedim.

İlk 11’imizde Hakan Çalhanoğlu dışında yerini ve pozisyonunu koruyan oyuncu yoktu (Kenan formasını korumuştu ama pozisyonu değişmişti). Avusturya maçı gösteriyor ki, Hakan’ın etrafına rastgele 10 adam koyunca ortaya kolektif bir futbol çıkmıyor.

Montella’nın Haziran’daki Polonya ve İtalya maçlarına ideal bir 11’le ve tanımlanabilir bir oyunla çıkması gerek.

2- MİLLİ TAKIM OYUNCU DEVŞİRME YERİ DEĞİL, BUNDAN KAÇINMAK GEREK

Milli takımda geçmişte de bu hatalar yapıldı. Üzülerek söylüyorum ki Montella döneminde de yapılmaya devam ediliyor. Milli takımda mümkün olduğu kadar devşirme futbolcudan kaçınmak gerek. Her futbolcuyu mümkün olduğunca kulübünde oynadığı pozisyonda kullanmak gerek. Evet, sol beklerimizden Ferdi sakattı, Rıdvan da bir şanssızlık yaşadı. Lakin elde Mert Müldür varken Viyana’da o başlamalıydı. Valencia’da 6 ay önce Gaya sakatken bir buçuk maç sol bek oynamış, hayatı boyunca başka hiçbir yerde bu pozisyonda oynamamış Cenk değil.

3- GEÇİŞ DIŞINDA PLANLAR SUNULMALI 15-20 DAKİKA SETTE OYNAMALI

Vincenzo Montella, Adana Demirspor döneminde müthiş bir geçiş futbolu takımı yaratmış, taraflı tarafsız tüm sporseverlerin takdirini kazanmıştı.

Ancak şunu da unutmamak gerek: Adana’nın ligde bir zirve iddiası yoktu, dördüncü yerine altıncı olması kentte bir travma yaratmayacaktı. Baskı yoktu. Oysa milli takım farklı bir habitat. Bence Euro 2024’te Gürcistan ve Çekya’yı yenebilecek güçteyiz. Portekiz de yenilmez değil. 8 büyük futbol ülkesi içinde en iyi kuralardan biri olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla milli takımda planlarınız sadece geçişten ibaret olamaz, gerektiğinde 15-20 dakika sette oynamalı, top çevirmeli, rakibinizi pasla boğabilmelisiniz.

AVUSTURYA ÖNÜNDE 2-1’DEN SONRA 3 PAS ÜST ÜSTE YAPAMADIK

Özellikle Macaristan maçının ilk 1 saatinde kanatlarda Yunus-Kenan’la sadece geçiş kovaladık. Avusturya önünde de 2-1 geriye düştükten sonra 3 pas üst üste yapamadık. Montella’nın topa sahip olabilen, pas yapabilen, hep 4-5 kişiyle değil 9 adamla üçüncü bölgeye gidebilen bir oyun planı da olmalı.

4- SANTRFORSUZ OYUN ADANA’DA KALMALI

Montella'nın Adana’da çok iyi başardığı bir başka iş de “klasik santrforsuz 4-6-0 oyunu” idi. Zaman zaman ileri uçta Emre Akbaba-Belhanda gibi futbolcuları kullanarak 6 orta sahalı bir model yaratmıştı İtalyan Hoca. Milli takımda da zaman zaman bu modeli deniyor, mesela Budapeşte’de son çeyrek saatte ileri ikilimiz Arda-Yusuf Yazıcı idi.

Budapeşte ve Viyana’da 180 dakika futbol oynadık. Santrfor rolünde 60 dakika Enes, 30 dakika Yusuf Yazıcı, 62 dakika Kenan Yıldız, 28 dakika da Barış Alper görev yaptılar. Bu oyuncuların sadece biri orijinal santrfor. Milli takım 180 dakikada tek bir gol atabildi, o da penaltıdan. Üstelik de elde sansasyonel bir Semih Kılıçsoy seçeneği varken.

KLASiK SANTRFORA iHTiYACIMIZ OLACAK 

Montella’nın Haziran’daki iki hazırlık maçı öncesi santrforlarını netleştirmesi, o seçenekler içinde Semih Kılıçsoy’un da olması dileğimiz. Santrforsuz oyun Adana’da kaldı artık. Burası milli takım. Milli takımımızın ev sahibi gibi olacağı Almanya’da özellikle Gürcistan ve Çekya maçlarında oyunu üçüncü bölgeye yığacağı düşünülürse, klasik santrfora ihtiyacımız olacak orada.

Uğur Meleke | Hürriyet

{ "vars": { "account": "PASTE_ANALYTICS_ACCOUNT_ID" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }