Futbol

Önce Mert, sonra Semih…

evgili Zorbay Küçük, her pozisyonda VAR’dan gelecek uyarıyı bekleyeceksen sahada sana ne gerek var? Hakem sahadaki otoritedir ama sen dün gece kendi otoriteni kendin yok ettin!

Mesleğin yüz akı, güzel insan, değerli arkadaşım Ercan Güven’e tanrıdan rahmet dileyerek başlamam gerekli yazıya. Zira onun gibi dürüstü, efendisi az, yok sanıyorum bir daha gelmez. 3 toplu bilardo masaları seni çok özleyecek huzur içinde uyu Ercan Güven…

Sahadaki maçla ilgisi olmayan bir başka konuyu daha aktarıp ardından başlayayım! Fenerbahçe- Galatasaray derbisinden 2 gün önce Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Samandıra Tesisleri’ne gidiyor ve futbolcuları toplayıp ‘motivasyon’ toplantısı yapıyor. Bir iddiaya göre de derbinin devre arasında soyunma odasına inip oyuncuları azarlıyor. Bu iddia yalanlandı ancak yalanlama bana hiç de inandırıcı gelmedi. Neden? 2 gün önce görevi ve olmadığı halde futbolcuları toplayıp konuşma yapan bir başkan devre arasında soyunma odasına da iner, teknik direktöre taktik de vermeye kalkışır da ondan…

Beşiktaş’a gelince… Ligin ilk haftalarında futbol tutkunlarının hayranlıkla izlediği Beşiktaş gitti yerine bol top kaybıyla oynayan, savunmada açıklar veren, orta alanda istediğini yapamayan, ileri uçta organize olmayı beceremeyen Beşiktaş geldi. Dikkat çekeni Rafa Silva ile Ciro Immobile’nin oyunlarının sıradanlaşması oldu. Ne oldu da Beşiktaş’ın balansı bozuldu? Bir önceki maçta da yazdım hiç üşenmem yine yazarım!

Portekizli futbolcu Joao Mario takıma monte edildiğinden bu yana Beşiktaş hem orta alanda hem de ileri uçta karmaşa yaşıyor. Nasıl mı? Teknik direktör Giovanni van Bronckhorst’ın oyun sistemine göre Joao Mario’nun sol kulvarda görev yapması gerekiyor ancak Portekizli futbolcu kağıt üzerinde sol kanatta oynuyor gözükse de aslında ileri uçta ortaya yakın oynuyor. Bu da hem Gedson Fernandes - Arthur Masuaku ikilisin hem de

Rafa Silva - Ciro Immobile’nin oyununa olumsuz etki ediyor. Kimsenin haddine değil elbette Hollandalı ‘beyefendi’ teknik adamın oyuncu seçimine laf etmek ancak!.. Ayrıca sanıyorum kimse Joao Mario’nun kalitesinden kuşku duymuyor ama olmayınca da olmuyor. Biraz zamana gereksinimi var Portekizli futbolcunun.

Beşiktaş, Eyüpspor galibiyeti için önce 3 mutlak gole olarak tanımayan kaleci Mert Günok’a ardından da Al-Musrati’nin yerine oyuna giren Semih Kılıçsoy’a teşekkür etmeli. Beşiktaş henüz Milot Rashica ile golü bulmadan önce kalesinde iki önemli pozisyon yaşadı ve ikisini de Mert Günok’un beceresiyle savuşturdu. Sonra Mert Günok’un Mame Thiam’a yaptığı pozisyonu vardı. Hakem Zorbay Küçük, VAR’ın uyarısıyla pozisyonu izleyip hem Thiam’a gösterdiği sarı kartı iptal etti hem de Eyüpspor’un lehine penaltı kararı verdi. Eyüpspor penaltıda skoru eşitleri ve Beşiktaş zorluk yaşamaya başladı. Karşılaşmanın normal süresinin son dakikasındaysa Tayfur Bingöl, Semih Kılıçsoy’u ceza alanı içinde yene düşürdü. Hakem Zorbay Küçük kararsız kaldı ve bir kez daha VAR’dan gelen uyarıya kulak verip alıp pozisyonu ekrandan izledi. Zorbay Küçük bu kez de Beşiktaş’ın lehine penaltı kararı verdi ve atışı kullanıp gole çeviren Ciro Immobile gecenin skorunu belirledi; Beşiktaş 2 – Eyüpspor 1…

Sevgili Zorbay Küçük, her pozisyonda VAR’dan gelecek uyarıyı bekleyeceksen sahada sana ne gerek var? Hakem sahadaki otoritedir ama sen dün gece kendi otoriteni kendin yok ettin!

Ve Beşiktaş; Öncelikle bu oyun Avrupa Kupası maçları için yetersiz. Kaldı ki Beşiktaş, sıradan Süper Lig ekibi Eyüpspor karşısında abartısız ‘ecel terleri döktü.’ Kazanılan 3 puan ise Mert Günok ile Semih Kılıçsoy’un üstün becerileriyle geliverdi. Şimdiden uyarmakta yarar var zira tekerler kırılınca yol gösteren çok olur.

Eyüpspor karşısındaki oyunu ve tükenmeyen enerjisi nedeniyle Arthur Masuaku’yu da kutlamak gerekli.

Asena Özkan/T24

{ "vars": { "account": "PASTE_ANALYTICS_ACCOUNT_ID" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }