Okuyanlar bilir Beşiktaş Jimnastik Kulubünde siyasi parti havasında seçim yapılmasının güç bölünmesi olduğunu ve bu dönem için gereksiz , yararsız , verimsiz kalacağını savunanlardanım. Mevcut başkan sayın Fikret Orman’nın belli bir dönemi geçirdiğini artık koltuğu devretmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu devir işleminde alan tarafın da, camiada herkesin kabulleneceği kulubün kısa vadede ihtiyacı olan parasal kaynağı sağlayan uzun vadede ise projeleri ve bürokratik ağırlığı ile saha dışında da verim verecek bir yönetim kurulu olmasını onları da bağımsız olarak denetleyen diğer kurulların oluşmasını basit bir taraftar olarak hayal ediyorum..Adı üstünde benimkisi hayal. Ya gerçekler? Taraftarlık penceremden anlatmaya çalışayım. Ama bunu yaparken son kurgu derbideki , görevli ve emekli ikramiyesini almış sistemin maşası gibi olmayayım gördüğümü çalayım..Yazacaklarım kişisel fikirlerdir ortak olanlarınız olur olmayanlarınız da. Yazdığım fikirlerin tamamı her vatandaşa ulaşan kanallardan alınan bilgilerin neticesinde şekillenmişlerdir. Kimseye de destek amaçlı değildir. Dedim ya doğru bulmadığım bu kayıkçı kavgasında babam olsa yanında durmam.
Kulübün durumu çok kötü. Mali ve manevi açıdan kimse mutlu değil. 2 şampiyonluğun ardından yapılan hamleler kulubü geriye götürdü. Alınan futbolcuların parası ödenemiyor bazıları gitti bazıları mutsuz olarak kaldı. Amatör branşlarda durum daha da vahim. En iyi basketçin hadi ya dedi bıraktı gitti , eldekiler idmana çıkmadı bir süre. Dışardakiler olarak en üzüldüğümüz ise üç kuruşa çalışan emekçilerin yani personelin hali.. Aylardır maaşını alamayan evine ekmeği mahallesindeki esnafa yazdırma sayesinde götürenlerin hali. Ki bu insanların da bakmak zorunda oldukları ve kimseden geri kalmasın, yaşamdan zevk alsın diye uğraştıkları çocukları ayrıca kendi sosyal hayatları var... Tamam, tabi ki ‘’come to Beşiktaş ‘’ olacak başkanın gerekirse gidecek özel jeti ile topçu getirecek de unutılmasın biz halk kulubüyüz, önce kendin olacaksın. Şampiyonluklar , başarılar üç gün ama Beşiktaş hergün. Zaten kupa dediğin şey bu ülkede karne ile dağıtılıyor. Her kulubün bir katsayı seviyesi var ona göre gidip alıyorsun..Bu işlerde güçlü olanlar çok, biraz eksik olanlar az başarı elde ediyor. Yani sözün özü maddi başarılar değil ki bizleri kulube bağlayan ait hissettiren yada taraftarı mutlu eden.
Şimdi derdimiz neymiş? Seçim varmış!! Yahu neyin seçimi? Sayın başkan açıklamış listesini. Nerede ise bir önceki ile aynı. Yani diyor ki biz çok iyi yönetiyoruz diyor. O kadar iyiyiz ki diyor yüzde 95 oranında listemiz aynı kalıyor diyor. İnsan aklı ile dalga geçer gibi. Daha da ciddisi var işin. Öyle bir seçim ortamı hazırlıyor ki mevcut yönetim, kendilerine oy isterken aynı zamanda sicil,disiplin,denetleme kurullarınaki da kendi adaylarına oy istiyor. Evet evet yanlış okumadınız denetleme kuruluna da.. Kimi denetleyecek o kurul? Yönetimi..yahu olur mu ? Yasama , yargı . yürütme aynı elde olur mu? Pardon pardon burası Türkiye olmaz mı ? Ama insan kabullenemiyor. Dedik ya burası parti değil iş kolu siyaset değil. Tek aday ile seçime bile gitsen o adayı denetleyecek kişileri ondan bağımsız seçmen lazım. Böye bir anlayışta başkan kulubü üstüme yaptım bile diyebilir. Öyle bir ortamda seçim yapılıyor ki dedikoduların ardı arkası kesilmiyor. Yok bir anda yapılan 5000 küsur üye yok aidat ödemediği sebebi ile ilişiği kesilen (yada oy hakkı iptal edilen) binlerce üye. İnanılmaz işler, rakip çıkmasına bile tahammül edilmiyor. Yok git noterden imza getir, yok kongre üyeleri gelsin gözümüzün önünde imza atsın yok öyle yok böyle. Neymiş başkanın yani iktidarın karşısına aday çıkacakmış. Koca koca adamlar divan kurulunu oluşturuyor ve yönettikleri sürece bak. Gücün, iktidarın asistanı rolünü üstleniyorlar.Yapmayın, etmeyin böyle bir anlayışın vebali çok ağır olur. Böyle kutuplaşmaya çanak tutan bir anlayış bizim gibi gücünü paradan çok birliktelik , kardeşlik, dayanışmadan alan camiaları bir anda bir kaç parçaya ayırır. İş işten geçti tabi 12 Mayıs Pazar günü kongre üyeleri oy kullanacak. Bu yazı burada dursun., emin olun seçilen kim olursa olsun 3 senelik görev süresini dolduramayacak. Bari o zaman geldiğinde, siyah beyaz renklere gönül verenlerin tamamı ortak bir akıl geliştirebilmeleri en büyük dileğim.
Hayırlı seçiminiz olsun..