Geçen sezonun 2 kupasını alan 2 takım hem yeni sezonu kupayla açmak hem de lig başlamadan rakiplerine göz dağı vermek niyetindeydi. Hazırlık maçları bir takım verileri ortaya koyar ama asla resmi maç gibi konsantre sağlamadığı için bu maç yeni sezonun ilk göstergesiydi.
Maç öncesinde; Galatasaray, geçen sezonki şampiyon kadrosunu ve hocasını korumuş, ne yapacağını, ne oynayacağını az çok kestirebileceğimiz bir ekipti. Beşiktaş ise yeni bir tekni direktörün yanında kadrosuna üst düzey isimleri dahil etmiş şekilde çıktı maça.
Okan Buruk, kartları açık bir teknik adam. Oyun stilini biliyoruz. Bronckhorst'un ise hazırlık maçlarında ve demeçlerinde ön alan baskısı ile hücum eden bir takım vaadi vardı. Düdük çalıp maç başladığında henüz yerleşimleri ve planları göremeden Beşiktaş'ın golü geldi. Arkadan atılan uzun topu Nellson sektirince Immobile gibi usta ayak affetmedi. Bu tarz maçlara 1-0 önde başlamak çok büyük avantajdır. Öyle ki Beşiktaş, golü erken bulmasına rağmen ön alan baskısından vazgeçmedi. Hatta bu önde oyun, Galatasaray'ın arkaya iki kez sarkmasına sebep verdi. Pozisyonlar ofsayt olsa da, kalan dakikalar için bir sinyaldi.
İlk yarıda iki takım adına da en dikkat çekici olay fazlaca top kaybı idi. Geçişler iki taraf için de kolay olunca bolca da sarı karta şahit olduk. Özellikle Gedson'un yumuşaklığı ve laubali oyunu Beşiktaş'ın ciddi ataklarını olgunlaşmadan bitirdi. Galatasaray ise Hakim Ziyech tarafından etkili olmak istese de ilk yarı boyunca ciddi pozisyon üretemedi.
İkinci yarıda Galatasaray'ın aldığı risk daha fazlaydı. Bu durum Beşiktaş adına arkada daha boş alan demekti. Nitekim organize pozisyonlardan birinde Gedson'un oyunu sağ taraftaki Rashica'ya doğru açmasıyla tehlike geldi ve altı pas üstünde Svensson farkı ikiye çıkardı. Hatta golden sonra da farkı artıracak fırsatları buldu. Siyahbeyazlılar, maçın büyük bölümünde rakibine ciddi pozisyon vermeden iyi savunma yaptı. Beşiktaş adına muhteşem geceye ise noktayı Mustafa Hekimoğlu koydu. Bu kupa Beşiktaş'a büyük özgüven katarken, Galatasaray adına kötü sinyaller verdi.
“Siyah beyaz gece”
Yeni Şafak yazarı Ergin Arslan yazdı
Yorumlar (1)