Evde mühendis eğitimi alan biri olduğunda karşılaşabileceğiniz bir materyaldir. Zaten ‘mühendis cetveli’ olarak da söylenir.
Bizim evde de olduğu için bu bakımdan kendimi şanslı biri olarak değerlendirebilirim.
T-cetveli, bir cetvel olmanın ötesinde bir binanın duvarlarını çizerken, bir köprünün geliş açısını belirlerken, bir otomobilin motorunu tasarlarken, bir şehrin sokaklarını belirlerken başvurulan, kullanılan işlevsel bir yardımcıdır.
Perspektif, kesit ve plan çizimi sırasında meslek profesyonellerinin işlerini tek ve çift gönye ile yatay ve dikey çizgilerin çizilmesini kolaylaştıran büyük bir enstrüman olarak işlev görüyor.
T-cetveli, gönyeleri etkin kullanmanın yanı sıra, çizim kağıdını masaya bağlamak için de önemli teknik resim aracıdır.
Yukarıda bahsedilen perspektif ise teknik bir çizimdir. Perspektif çizimde, nesnenin gözlemciye göre olan pozisyonunun ve uzaklığının etkileri esas alınarak çizim yapılır.
Kesite gelince, fiziki anlamda enlemesine veya boylamasına kesildiğinde ortaya çıkan ve bütünün tüm özelliklerini taşıyan bölümdür. Toplumsal anlamda da aynı şekilde toplumun özelliklerini taşıyan birimdir. Buradan gelmek istediğim yer; futboldaki kadro mühendisliği olarak tanımlanan yapı. Çünkü, farklı bir bakış açısıyla olayı incelemek detaylardaki şeytanı yakalamaya yardımcı olabilir.
T-cetveli olarak anlatacağım nokta; kulübün kurumsal yapısına ait olan kültürü, prensibi, felsefesi ve tarihsel derinliğinden oluşan kurumsal argümanların sabitlenmesidir. Bu kurumsal yapı, kulübün yönetilmesinin temelini oluşturan ve kadro bütünlüğünün nasıl kurulması gerekliliği üzerine tüm yazımları ve çizimleri sağlayan enstrümandır.
Kulübün tarihsel derinliğe sahip kurumsal kurgusu T-cetvelinin kendisidir.
Perspektifte, takımın sahada oynaması gereken taktiksel kurgunun enlemesine, boylamasına nasıl olması üzerine gerekli olan bütünsel sistematik kurgudur. Takımın tüm sistematik kurgusunun oluşumu, sabitlenmiş olan T-cetveli üzerine oturtulacak ölçüm aletleri ile yapılmalıdır. Buradaki dayanak T-cetvelidir.
Kesit ise, takım taktiğini oluşturan oyuncuların kendi taktiksel görev tanımlarıyla, grup taktiğine bağlı olarak, yapılması gerekenleri tanımlayan bütünsel taktiğin küçük bölümüdür.
Bunlar üzerinden gidildiğinde doğru yorum yapmak kolaylaşır.
Kadro mühendisliği diye konuşmanın bir bedeli var. Doğru tanım yapılmadıktan sonra, kullanılan kelimelerin ve kurulan cümlelerin karşılığı olmaz. Ve en tehlikelisi, sürecin derinliği kaybolacağından yanlış ve farklı anlamlara da neden olur. Kadro mühendisliğinin başlangıç noktası, tarihsel kültürel derinliğe bağlı bir yönetim mekanizmasının ve işlet modelinin oluşmasının önceliğidir. Bunun oluşmaması ve bu yapının bertaraf edilmesi T-cetveli diye adlandırdığımız; sabit kurumsal yapının bertaraf edileceği anlamına geldiğinden başarısızlık kaçınılmaz olur.
Baba Hakkı’ya ve Süleyman Seba’ya bağlılık, Ali Sami Yen’e atıfta bulunma, Şükrü Saraçoğlu üzerinden referans vermek… Bunların hepsinin karşılığı sürecin nasıl yönetildiğiyle bağlıdır. Kişilere bağlılık ile ilgili kurulan cümlelerin, kötü yönetim açısından bir karşılığı olmadığı gibi, kurumsal yapının yok edilmesi tehlikesinden dolayı gelecek kaygılarına neden oluyor.
2023 yılı için 4 büyük takımın borcu 30 milyar liraydı. Bu da kurumsal yapının nasıl bozulduğunun net göstergesi.
Değişim adı altında ortaya çıkartılan dezenformasyon haliyle, taktiksel anlamda bir bütünlük oluşturacak teknik direktörün seçiminde, futbolcu seçiminde de -bilinçli olarak- yanlış karar alınmasına neden olacaktır. Bu da belirli bir perspektifte oluşması gereken taktiksel bütünlüğün olmayacağı anlamına geliyor ki kurumsal yapıdaki bozulma, skora endeksli beklentilere neden olduğundan uzun vadeli anlaşmaları da bertaraf ediyor.
Haliyle, yapılan transferlerin kalıcı istikrara ve sürdürebilir başarıyı yakalamaya yönelik olmadığından ve menajerler üzerinden bir servet transferi devreye girdiğinden, kulüp artık bir ‘rant’ kurumu haline dönüşür. Tabii ki süreç, günü kurtarmaya yönelik hamleler nedeniyle ve algı manipülasyonu üzerinden gündemi değiştirme sebebiyle ahlaki yozlaşmaya doğru gider.
Bu noktadan sonra ne bir kurumsal yapıdan, ne taktiksel bütünlükten, ne de sistematik bütünlük içindeki görev tanımlarından, ne de kadro mühendisliğinden söz etmenin anlamı kalmaz.
T-cetvelinin kurumsal anlamdaki karşılıklarının yanında, o perspektifleri çizecek kişinin ahlaki donanımları son derece önemli. Bir kulübün geleceğini çizecek olan elin, T-cetvelinin üzerine oturtacağı aletleri ne amaçla kullandığının ahlaki karşılığını bilmek gerek.
Birgün/ Müslüm Gülhan