İstanbul'daki hava durumu, siyah-beyazlı taraftarların efsane ‘Yağmurlu bir günde sevmiştim

seni’ bestesini mırıldattı bana. 

Ama yağmurlu bir günde bu kez biraz yalnız bırakmıştı Beşiktaşlılar takımlarını. İyi günde herkes sever, mesele biraz da kötü günde sevdana sahip çıkmak değil mi?

Kasım ayında şampiyonluğa havlu attıktan sonra bitmek bilmez artık o sezon. Ama yine de keyfini çıkarmalı bazı şeylerin. Sırf Mert Günok’u izlemek için bile gidilir Beşiktaş maçlarına. Fredy’nin şutu ve Immobile’nin ters vuruşunda öylesine iki kurtarış yaptı ki kaptan, ‘Ben kaldım kardeş, ben kaldım’ der gibiydi. Kalesini, pamuk ipliğine bağlı bir savunma dörtlüsüne rağmen adı gibi mertçe

savunuyor.

İlk yarıda sağ kanat gıcır gıcır işledi. Rafa’nın müthiş ortasında NDour uçarak ağları buldu. Zaynutdinov’un hat kıran pasında Onur çizgiye inip Immobile’yi topla birlikte ağlarla buluşturdu. Sadece 9 kez ceza sahasında topla buluşup iki gol çıkarmayı başardı Beşiktaş ve haftalar sonra bir maçta 2 farkı yakaladı.

İkinci yarıda tamamen durur mu bir takım? Durdu. Bodrum bastırdı, Beşiktaş izledi. Uzatmada gelen gol sonrası son bölümlerde acı da çekti. Böylesine bir maçta bile hakem tartışılır mı? Tartışılır. Mehmet Türkmen bize bunu gösterdi. 

Genç, sempatik, Mourinho’nun gözdesi Türkmen, VAR’ın uyarısına rağmen, Taylan’ın ayağına basılmasını defalarca izleyip penaltıyı vermedi. Bunu gördükten sonra sadece VAR’ın yabancı olması yetmeyecek gibi.

Sözcü/ Yasin Yıldırım