Koronavirüs günlerinde eşten, dosttan, camiden uzak kaldık derken ilk kez kucaklaşmadan, el öpmeden mübarek Ramazan Bayramı'nı kutlayacağız.
Rabbim benzerinden, beterinden saklasın.
Bu yaşadıklarımız son olsun inşallah.
Cümleten Bayramınız mübarek ola...
TOPBAŞI YAPIYORUZ
Ligimiz başlıyor. Eğer bir aksilik olmaz ise 12, bilemedin 19 Haziran'da topbaşı yapıyoruz...
Sonra...
Sonrasını bilen yok...
Yarın birkaç kulüpte salgın ortaya çıkarsa ne olur belli değil?
Sağlık Bakanlığı'nın müdahalesini gerektirecek derecede önemli gelişmeler olursa (inşallah olmaz) lig tekrar durur...
Sonra mı?
Sonra, yandı gülüm keten helva!
TAMAMLAMAK ŞART
O nedenle ligi her şart altında tamamlamak zorundayız.
Bir daha verilecek bir mola hem yeni sezonun hesaplarını bozar, hem de takımların dengeleri altüst olur...
Hele hele başladıktan sonra (özellikle lider değişirse) bir daha yarıda bırakmayı kimse aklından bile geçirmesin... Başlarsa, bitmeli.
DÜŞME İSTEMEYENİN LİGDE NE İŞİ VAR?
TFF'nin kulüplerle yaptığı toplantıda yedi kulüp "Küme düşme kaldırılsın" demiş.
El insaf! Bu ligin yarısı şampiyonluk ve Avrupa yolculuğu ise kalan yarısı düşmeme mücadelesidir.
Resmen, "Ligin yarısını iptal edin" demiş bazı kulüpler... Yazık!
TFF KESİNLİKLE OYALANMAMALI
TFF bu yedi kulübün isteğini görüşecekse bunu lig başlamadan yapmalı. Bu şartlarda lig başlar ve karar sonraya karışırsa ortalık tozduman olur...
Net olmak gerekir. Bu nedenle TFF yönetimi 26 Mayıs'ta UEFA'ya cevap verirken bu durumu da netliğe kavuşturmalı.
Kavuşturacaklarına da inanıyorum.
GÖKHAN GÖNÜL VE DİĞERLERİ
Beşiktaş yönetimi maddi sorunlarla boğuşuyor malum.
Ancak yapamayacağınız işlerin yapabileceklerinizi engellemesine izin vermeyin diye bir felsefe vardır.
Tam da böyle zamanlar için geçerlidir.
Sözleşmesi biten her hangi bir futbolcuyla konuşmak için paraya ihtiyacınız yok.
Görüyorum ki bu bile yapılmıyor.
Gökhan Gönül ve diğer futbolcular gelecekte ne yapacaklarını bilemiyorlar...
Git diyen yok, kal diyen yok...
Böyle olmaz.
KRİZLER FIRSATTIR
Gerçek yöneticiler, taraftarın gazına gelip karar almazlar.
70'li yılların sonunda büyük bir başkan (Mehmet Üstünkaya) tüm riskleri üzerine alarak alt yapıyı, üst yapıya çevirdi...
Ziyalar, Fikretler, Haluklar, Fuatlar, Süleymanlar vs hep o cesaretin eseridir...
Şimdi taraftarı mutlu etme adına önemli transferler peşinde koşmak yerine aynı cesareti gösterip alt yapıyı, üst yapıya döndürmek gerek.
Al on futbolcu, üçü istediğin noktaya gelirse tüm krizler son bulur.
Biraz cesaret...
Lütfen, gençlere güvenelim..