BJK nün Ülkenin ilk spor kulübü olmasının verdiği onuru yaşatmak zorundayız . Bunu hal ,hareket tarzımız ve konuşma üslubumuzla sağlamamız karşılıklı sevgi ve saygıyla mümkündür. Ancak son yıllarda yaşananlar maalesef bu konularda mesafe almamızı zorlaştırmıştır. Bu noktada genel olarak bir ikisi hariç yönetenlerden bir sıkıntı yaşanmazken çevrelerinde ki kulüpten ne fayda sağlarım düşüncesinde olanların özellikle sosyal medya üzerinden yaptıkları yazışmalar çirkinliğin çok ötesine taşınıyor. Menfaat sağlamak düşüncesi içinde olanları camia içerisinde ki yakın kişiler gayet iyi biliyor.
Şahsıma karşı da bu kulüpten nemalananlar birçok şey söyledi, açıkça şerefsizce iftira attılar.
Denetleme kuruluna müracaatlarım var , son 12 senenin incelenmesi için 500 bin Tl ödenecek KPMG şirketine 5 sayfa araştırılması önemli konuları kapsayan yazı gönderdim. Bu dönemin içerisinde ki ve sonrasında ki dilim içerisinde şahsım ile ilgili de gerekli araştırmaların yapılmasını bilhassa istedim.
Son olarak ta dernek başkanının yanından ayırmadığı kişilerin şahsımla ilgili “ihbar var “ diyerek inceleme yaptırttıklarını biliyorum. Şimdi bu sonuçları açıklamak benim şerefim ,haysiyetim için ne kadar gerekliyse bu benimle uğraşanların da ne derece müfteri olduklarını şeref ve haysiyetlerini ortaya koymak açısından önemlidir.
Bu inceleme sonunda varsa kulüpten elde etiklerimin , en önemlisi yaptığım bağışlarında açıklanmasını bekliyorum. Bu konularda Denetleme kuruluna da resmi yoldan başvuru yaptığımdan aynı yolla uzayıp giden cevaplamanın da bir an önce yapılmasını gereğini uygulamaya koymam için sabırsızlıkla bekliyorum. Bu sütunları şahsi konularımla işgal etmek tarzım değildir ama çıkan yazılarımın altına bu tarz çirkin ithamlarda bulunan kiralık eleman oldukları artık belli müptezellere son ikaz olarak yapıyorum.
Üslup ve tarz olayına değinmemin sebebi son on-line Divan Kurulu’lu toplantısı adı altında yapılan Divan – Yönetim birlikteliğinin “ icraatın içinden “ anlamlı günkü özellikle Tevfik Yamantürk’ün seçimlerde başkan adayı olan Hürser Tekinoktay ‘ dan bahsederken yaptığı “Adamlık “ tanımlaması hiç şık olmadığı gibi öncelikle sahip olduğu makama sonra da kendisine kanaatimce hiç yakışmadı.
Eğer bu Divan kurulu üyesi arkadaşımızın bir yanlışı var ise tarafınıza söylediğiniz şekilde bir yazışma da kabul etmediğiniz bir tanımlama var ise derneğin İç denetim yollarını kullanarak yaptırım talep edebilirdiniz. Divan Başkanının bu üslubunu biz eskiler bir olay dolayısıyla hatırlarız.Onursal başkanımız S.Seba’nın yönetim kurulunda görevli iken futbolcumuz Metin Tekin’in kadro harici oluşunun affı için alınan yönetim kurulu kararında T.Yamantürk karşı oy kullanarak ters düşmüş ve nihayetinde de ayrılmak zorunda kalmıştı.
Bu ayrılış sonrası yaptığı açıklamalar arşivlerde var ve de hiç şık söylemler değildi.Büyük başkana karşı hiç bu anlamda kimseler söylemde bulunamamıştı. Duhuliye .com sorumluları bu açıklamaları ki başka bir site gündeme getirmişti kullanır mı bilemem.
Dernek başkanı A.N. Çebi’nin de gene Hürser Tekinoktay’ atfen “ Hain “ tanımlaması makama hiç yakışmamıştır. Bu arkadaşımız BJK için menfaat sağlanması için cebinden harcamalar yaparak mücadele etmiş haklar kazanılmış bunun açıklama günü ile bağış toplama kampanyasının ilanı aynı güne denk gelmiş. Dernek başkanına göre bu “hain”likmiş. Geçmişi yaşamış bizim jenerasyonumuz bu tarz ve üslubu kabul edemez ve özellikle bir Beşiktaş’lının diğerine karşı kullanmasına da şiddetle karşı çıkar. Ancak bu nokta da kulüp aidiyetine sahip geçmişlikle değerlendirmelerde önemli bir kriterdir. Beşiktaş’lılığı tartacak bir terazi olmadığı gibi, aidiyeti bağlılık göstergesi de maalesef bulunmamaktadır.
Bu tarz ve üslup transfer döneminde de bazı transferler veya gitme durumunda olanlar içinde hatalı kullanılmaktadır. Malını kötüleyip sonra ondan nemalanmak hangi ticari anlayış ve tüccar mantığıdır.
Daha önce de belirttim bu yönetim içerisin de futbol bilgisi , spor kulübü yöneticilik fonksiyonları gelişmiş ,tecrübeli isimler maalesef bulunmamaktadır. Daha kötüsü de son zamanlarda ( son Paok maçı seyahati) ile ve İstanbul gece hayatı yaşamı içerisinde yarattığı sıkıntılar ve kendisini BJK 2.nci başkanı olarak tanıtan aslında 5 milyon vereceğim diyerek yönetime girip asbaşkanlık statüsü alan bilançolarda böyle bir yardımını görmediğimiz kişi hakkında camiayı daha fazla yaralamaması için gerekli uyarıların yapılması önemlidir.