Beşiktaş’ın 3-0 kazandığı Gaziantep FK maçını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Beşiktaş’ta bir Sergen Yalçın coşkusu vardı. Hava koşullarına rağmen stada gelen taraftar sayısı gayet iyiydi. Tribünler de uzun zamandan sonra ilk defa bu kadar coşkuluydu. Ancak ne yazık ki oyuncular bu coşkuya ayak uyduramadı. Henüz ilk dakikadan itibaren çok telaşlı oynadılar. N’Koudou, Diaby, Ljajic etkili olamadı. Burak da sürekli ofsayta düştü. Allah’tan Beşiktaş’ın telaşlı oyununa Gaziantep de telaşlı oyunla karşılık verdi de Beşiktaş için sıkıntı olmadı. Penaltıdan golü bulduktan sonra Beşiktaş, oyunun devamında çok daha rahat bir oyun oynadı.
Beşiktaş’ın yeni transferi Kevin-Prince Boateng’i nasıl buldunuz?
Boateng’in oyuna dahil olması maçın kaderini değiştirdi. Boateng İtalya’nın orta sıra takımı olan Fiorentina’da düzenli olarak oynayamayan bir oyuncu. Buna rağmen fiziki durumunu gördük. İtalya’da yapılan antrenmanlarla Türkiye’de yapılan antrenmanların arasındaki farkı gösteren bir durum bu. Boateng sanki çocukların mahalle maçlarına giren bir yetişkin gibi fark yarattı. Alman falan olsa Almanlar zaten çok çalışıyor, bu fizikte olması normal derdim ama bir de özel hayatına dikkat etmeyen, kendisine çok iyi bakmayan bir oyuncu bu. Böyle bir oyuncu bile Türkiye’de fark yaratıyorsa ülkemizdeki yetkililerin bu konuda gereken dersi çıkarması lazım. Bu maçta resmen sahadaki diğer oyuncularla dalga geçer gibi oynadı. Çok da asılmadığı, rahat oynadığı bir maçta bile böyle bir fark yarattı. Karakter olarak arıza bir adam. Sert fauller yapabilen, agresif bir oyuncu. Tottenham’dayken Chelsea’nin orta saha oyuncusu Ballack’ın ayağını kırmıştı. Bu şekilde takımı eksik bırakmazsa Beşiktaş’a faydalı olacaktır.
Sergen Yalçın’ın ‘Hesap yapmıyoruz, şu an sadece maç kazanmaya odaklandık’ açıklamalarını doğru buluyor musunuz?
Bence çok doğru bir açıklama. Puan olarak çok fazla bir fark yok ama Beşiktaş’ın şampiyonluk hedefi koyması doğru olmaz. Göztepe maçını hesaplayanlar var, ben Göztepe maçının tekrar edileceğini düşünmüyorum. Beşiktaş’ın önünde çok zorlu bir fikstür var. Başakşehir, Trabzon, Alanya, Ankaragücü ve Galatasaray maçları. Formda olan, yükselişteki takımlarla üst üste oynuyor Beşiktaş, büyük talihsizlik. Bu beş maçın sonunda Beşiktaş’ın ligi nerede bitirebileceğini söylemek daha kolay olur. Beşiktaş’ın bir şampiyonluk hedefi değil ancak kendi içinde bir hedef koyması ve o hedefe ilerlemesi lazım. Kazanabildiği kadar maç kazanıp ligi en iyi yerde bitirmesi gerek. Beşiktaş takımı maçların sonunu getiremiyor. Fizik olarak yetersizler. Fenerbahçe fizik kalitesiyle fark yaratıyor ama onlarla da arada sadece 2 puan var. Sergen Hoca nasıl yükleme yapabilir bilmiyorum ama Stefano ile birlikte takımın fizik kondisyonu üzerine çalışması lazım. Aldığım bilgilere göre bu hafta Lucescu geliyor. Nasıl bir unvan ile gelecek bilmiyorum, üst akıl diyorlar. Sergen Lucescu’yu çok sever. Lucescu antrenörlüğünde Sergen’i çok iyi idare etti. Umarım Lucescu Beşiktaş’a faydalı olur.
15 Şubat tarihinde Beşiktaş’ta bir Divan Toplantısı var. Eski Başkan Fikret Orman, Ahmet Nur Çebi’yi eleştiren açıklamalarda bulunmuş, Çebi Fikret Orman’ı Divan’a davet etmişti. Haftaya yapılacak Divan toplantısında bir gerginlik bekliyor musunuz?
Ben Fikret Orman’ın Divan’a katılacağını düşünmüyorum. Fikret Orman, Ahmet Nur Çebi’nin gözünün içine bakarak onu eleştirecek konumda değil. Ahmet Nur Çebi aslında Fikret Orman’a çok ağır ve çok güzel bir cevap verdi. ‘Fikret Orman’ın söylediği her şey yalan, bir tek adımın Ahmet Nur Çebi olduğu doğru’ sözü anlayana çok ağır bir söz. Ben bu gerginliğin daha fazla devam edeceğini sanmıyorum. Bu olayı devam ettirirse Fikret Orman kaybeder. Ahmet Nur Çebi İzmir’deki dernek açılışında Fikret Orman’a gereken cevabı verdi, hatta Serdal Adalı’ya da cevap verdi. Ahmet Nur Çebi zaten Beşiktaş’a cebinden para vermiştir, verdiği paranın miktarını saygısından dolayı söylemiyor. Başkan Beşiktaş’ın kasasına bugüne kadar 15 Milyon Euro koydu, bir 15 daha koyunca sorunların hallolacağını bilse yine para verir ama Beşiktaş’a gelen paralar daha kasaya girmeden borçlara, temliklere gidiyor. O yüzden cepten para koymayı bırakıp kalıcı projeler üretmek gerek.
Geçtiğimiz günlerde 13. Ağır Ceza Mahkemesi Beşiktaş’ın şike davasındaki sanıklarının beraatine karar verdi ve şike davası Beşiktaş için kapandı. Beşiktaş’ın bu davayla ilgili izlemesi gereken yol nedir?
Beşiktaş bu davada büyük zarara uğradı ama Beşiktaş’tan daha fazla Fenerbahçe zarar gördü. Ezeli rakiplerinin bu kumpasla uğraştığı dönemde Galatasaray 2 sene daha şampiyonluk yaşadı. Ben hukukçu değilim. Beşiktaş hukuki yönden hakkını nasıl aramalı, bunu hukukçular bilir. Spor mahkemesine mi gider, ceza mahkemelerine mi dava açar bilemem ama Beşiktaş’ın bu davadan gördüğü zararı tazmin etmek için Fenerbahçe ile ortak hareket edip mutlaka dava açması gerekiyor. Beşiktaş bu dava yüzünden 2 sene Avrupa’ya gidemedi, kadrosunu güçlendiremedi, borsada büyük değer kaybına uğradı. Bunların telafisi için dönemin Federasyon yetkilileri hakkında mutlaka dava açılmalı. Dönemin yetkilileri Türk takımlarını Avrupa’ya göndermeyerek bu kumpasa alet olmuşlardır. Dönemin Federasyon Başkanı Mehmet Ali Aydınlar İtalya’dan gelen sıradan bir savcıya dosyayı teslim ederek takımların kaderini etkiledi. Beşiktaş ve Fenerbahçe ortak akılla hareket edip mutlaka haklarını aramalıdır.