Beşiktaş’ın Alanyaspor deplasmanındaki oyununu ve sonucu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Benim galibiyet beklediğim bir maçtı. Beşiktaş aslında Trabzonspor maçını da kazandı diyebiliriz ama son dakikada yenen bir golle 2 puanı kaybetti. Orada son dakikada yaşanan puan kaybına karşın Beşiktaşlılar yine de mutluydu. Sergen Yalçın ile çıktığı her maçta Beşiktaş rakiplerinden daha iyi futbol oynadı. Oyunculara moral ve özgüven geldi. Diğer taraftan Fenerbahçe ile adı geçen Erol Bulut maça ne kendisi hazırlanabildi ne de oyuncularını hazırlayabildi. Sahada çok kötü bir Alanyaspor vardı. İki hoca arasındaki fark skoru belirledi.

Beşiktaş’ın şu andan itibaren ligde hedeflemesi gereken yer sizce ne olmalı?

Beşiktaş ligin kalan 10 haftasında yine her maça kazanmak için çıkacak ve adım adım ilerleyecek. Bundan önceki yazılarımızda ‘Beşiktaş’ın iki büyük maçı var, Trabzonspor ve Fenerbahçe’ demiştik. Beşiktaş, Trabzonspor maçını kazanamadı ama oynadığı futbolla herkesi memnun etti. Şimdi Galatasaray maçını alırsa şampiyonluk söylemi yeniden Beşiktaş gündemine girecektir. Galatasaray maçını kazandığı takdirde o rüzgarla takip eden maçlarını da kazanacaktır. Beşiktaş ikinci olursa Şampiyonlar Ligi için çok güçlü bir takımla eşleşecek. Orada elenmek Beşiktaş’ın UEFA’ya gitmesine ancak sezona erken başlamasına neden olacak. Bu da yeni sezon için bir handikap olur. Ancak Beşiktaş Galatasaray’ı yenerse sezon sonuna kadar her maçını dolu tribünlere oynar.

Tribün konusuna gelmişken, Beşiktaş’ın tribün yapısını ve iç saha gücünü yeterli buluyor musunuz?

Beşiktaş’ta takım - taraftar birlikteliğini sağlayan güç eskiden Çarşı’ydı. Çok yaratıcı ve takımı ateşleyen sloganları, tezahüratları vardı. Rakibi de baskı altına alan bir güçtü bu. Şimdi bu iç saha atmosferi, bu tezahüratlar yok. Stadı yaparken ‘akustiği şöyle iyi, böyle güzel’ dediler, deplasman tribününün sesi daha çok geliyor. Fikret Orman’ın yarattığı taraftar profili Beşiktaş’ın en büyük gücü olan taraftar baskısına darbe vurdu. Şimdiki yönetimin bu konuyla ilgili çalışmalar yapması lazım. Çatıdaki boşlukların kesinlikle kapatılması gerekiyor. Ayrıca daha fazla kapasiteye neden olacak ve iyi bir tribün atmosferi yaratacaksa kale arkasındaki tribünlerin sökülüp oraya Dortmund benzeri bir model üretilmesi lazım.

Beşiktaş’ın tribün dışındaki bir başka sorunu da kongre yapısı. Geçen hafta Atıf Keçeci Divan Kurulu toplantısında saldırıya uğradı ve saldırganın Galatasaraylı olduğu iddiası ortaya atıldı.

Beşiktaş’ta şu an 35 bin civarında kongre üyesi var. Bu kadar kalabalık bir kitleyi tek tek ayırt etmek çok zor ama gerekirse noter huzurunda beyan alıp Fenerbahçeli, Galatasaraylı kongre üyelerini temizlemek gerekiyor. Tıpkı tribünlerde olduğu gibi kongrede de bir temizliğe ihtiaç var. Beşiktaş’ın hiçbir konusundan haberdar olmayan kongre üyeleri var. Ben Beşiktaş maçlarına gitmeye başladığımda 85 – 90 yılları arasıydı. Neredeyse 60 yaşına geldim, 50 senem Beşiktaş ile geçti. Önümüzde Süleyman Seba gibi bir örnek var. Onun bize izlettiği Beşiktaş gibi; takımıyla, taraftarıyla, kongresiyle tamamen Beşiktaşlıların varlığından oluşan bir Beşiktaş izletmek, şimdiki yönetimin de en büyük görevi.

Sezonun son on haftasına girdik. Beşiktaş önümüzdeki sezon için de şimdiden çalışmalara başladı. Sizce nasıl bir yol izlenmeli?

Taraftarın bu takımda sevdiği oyuncular var. Gökhan gibi, Atiba gibi. Belki bunu söyleyince bana da tepki gösteriyorlar ama yaşı ilerlemiş olan bu oyuncuların hepsiyle sezon sonu vedalaşılması gerek. Gökhan çok koşuyor, Caner hırslı diyorlar. Elbette öyle olacak, sözleşmelerinin son senesi bu sene. Kiralık oyunculardan katkı veren sadece Elneny var, onun da koşulları tutabileceğimiz gibi değil. Abdullah Avcı’nın defansın önünde çakılı oynattığı Elneny Sergen Yalçın ile birlikte ileri çıkıp top kullanmaya başladı, nasıl bir oyuncu olduğunu gördük. Ljajic ve Vida Beşiktaş’ın piyasası olan oyuncuları gibi gözüküyor. Euro 2020 ne getirir belli olmaz. Bunun yanında Lens gibi yüksek mukaveleli oyunculardan da kurtulması gerekiyor Beşiktaş’ın. Önümüzdeki sene Dorukhan ve Fatih gelecek. Orta saha rotasyonuna dahil olacaklar. Diğer mevkilere de şimdiden oyuncu bakılması lazım. Kiralık oyuncular gittikleri takımlarda şans bulamıyor. Sırf Hasic için Ümraniye maçlarını takip ediyorum, çocuğun oynadığı yok. Buralarda oynayamayan oyuncular Beşiktaş’ta nasıl oynayacak? Şu an aktif bir scout ekibi var mı, varsa ne yapıyorlar çok merak ediyorum.

Galatasaray maçı kazanılırsa hedefler değişir, bu maç Beşiktaş’ın sezondaki yerini belirleyecek olan maç. O maç kazanılıp lig iyi bir yerde bitirilirse transfer stratejisi değişir. Galatasaray maçı kaybedildiği takdirde sezonun geri kalan kısmında motivasyon kaybı yaşanabilir, bu da daha uzun vadeli planlar yapılmasına sebep olur. Beşiktaş ilk yarıda da 6 maçlık seriyi Galatasaray maçıyla başlatmıştı. Galatasaray deplasmanı galibiyetle geçilirse benzer bir seri bekliyorum. Galatasaray maçı öncesinde, Ankaragücü maçında da Beşiktaş’ı büyük favori görüyor ve başarılar diliyorum.

Celal KOLOT / Duhuliye.com