Beşiktaş,ın süper lig ve Ziraat Türkiye kupası ile birlikte çifte şampiyonluğu şüphesiz her Beşiktaş,lıyı ve de sempati duyanları mutlu etmiştir. Emeği geçen başta T. Direktör Sergen Yalçın ve tüm ekibine ve de herkese teşekkür ederiz.
S.Lig 15 , kupa finali 18 mayıs,ta yani 27 gün önce sonlandı. Yakışır şekilde kutlamalar yapıldı , ilk defa rastladığım çoluk çocuk ,torun torba hatta yardımcı çalışanlar dahil aile röportajları verildi fotoğraflar çekildi ,yayınlandı . Taraftarlarca da pandemi şartlarında bölgesel etkinliklerle şampiyonluğun tadı çıkarıldı.
Şimdi önümüze bakma zamanı zira hayat devam ediyor ve yeni bir sezon hazırlığı dönemine girildi.
Duruma baktığımızda yönetim kanalı varıyo- geliyo , konuştuk konuşacağız , anlaştık- anlaşıyoruz söylemleriyle futbol deyimiyle top çevirmekle meşgul. Başkan bir yandan , futbol sorumlusu diğer taraftan, şimdilerde bir de yeni bir statü edinen ne demek oluyorsa “dış transfer sorumlusu” defalarca istifa edip sonra tekrar ortaya çıkan yönetici zat orta çizgi üstünden verdiği paslarla yaptırdığı haberlerle ayrı telden çalıyor. Bu kişinin Mario Gomez transferinde ki üç menajer ile yaptığı ayrı ayrı sözleşmelerle futbolcu yıllık maaşının % 39 nispetin de 1.950.000 Tl menajerlere ödeme yapılması aklıma geldikçe endişe duyuyorum.
İş bilir bir futbol kulübü yönetiminin ilk yapacağı iş başarışlı olmuş t.direktörle ligler daha bitmeden anlaşıp sözleşme yenilemesi olmalıdır. Ancak daha sezon başında Avrupa kupalarından elenilip ilk haftalarda ki başarısız sonuçlar nedeniyle yönetim içerisinde başlayıp halen devam ettiği duyumlarını aldığımız bir kaçı imza yetkili 5-6 idarecinin Sergen Yalçın’a karşı olumsuz davranışları işin aksamasına neden olabilir. Gene aldığımız duyumlar hocanın da bu yöneticilerden yana birlikte çalışmak istememek tavrı ve şartı çözüm bekleyen sorunlar olarak görülüyor.
Diğer yandan halen Sergen Yalçın ile bir nokta da buluşulamamanın nedenleri ile ilgili edinilen bilgiler daha enteresan. Her konuşma da şeffaflıktan , yalan söylenmeyeceğinden bahsedilen günümüzde aldığımız duyumlar çok farklı . hoca ile olan sıkıntının kaynağı şampiyonluk sezonunun maç başı , süper lig ve Türkiye Kupası başarı primlerinin kendisine ödenmemiş olması. Önceki gün Emre Kocadağ’ın bir gazetede çıkan açıklamasında da teyit ettiği sezon başında Sergen Yalçın ile bu konuları kapsayan bir sözleşme olmaması yönetimin sıkıntısı. Zira bankalar birliği anlaşması gereği evraka bağlı ödemeler bankaya ibraz edilerek ödenmesi sağlanıyor. Bu şekilde ay başından itibaren başta futbolcular ve kulüp çalışanları olmak üzere borçlar tasfiye ediliyor. Sergen Yalçın’ın bahse konu 6 milyon Tl civarın da ki alacakları evraka değil “söze” dayalı olduğu için kulüp bunu kendi imkanları ile karşılamak zorunluluğu sıkıntı yaratmış durumda. Bu paranın temini ve ödenmesi yeni sözleşme için masaya oturulmasının başlıca şartı olarak görülüyor. Yani “şeffaflık ve yalan söylemeyeceğiz” boşa çıkmış laflar olarak havada asılı duruyor.
Trol kişi ve sitelere yazdırılan transfer haberlerine çeki düzen verilmez ise sıkıntı yaşanır. Taraftar en iyi kadro kurulmasını ister , yönetim ise haklı olarak mevzuat gereği öncelikle tespit ve ilan edilen yabancı kontenjanı ve mali transfer limitlerine uymak zorun da. Bu hususun konuya vakıf ,aklına geleni ağzıyla dile getirmeyen konuşma özürlü olmayan kişilerce iyice anlatılması çok önemlidir. Bu durum kafa karışıklığına ve tepkilere neden olduğunda yönetim bir tarafa kulüp bu işten zarar görürse bunun vebali altında sebep olanlar kalır.
Bu kadro yapılanması devam ederken kulübün bekası ile ilgili konularda cevap bekleyen sorular artık gündeme getirilmeli ve başta haftalar önce teslim edildiği bilgisi edindiğimiz KPMC raporu sonuçları, ve diğer yüksek meblağlı faturaların akıbetleri , çift prim yazdırılması gibi birçok olay aydınlığa kavuşturulmalıdır. Bu hususları unutmadık ,unutturmayacağız..