Oyuncunun birden fazla pozisyon oynayabilmesi teknik direktör için fırsattır ancak bu fırsat için doğru oyuncunun / oyuncuların belirlenmesi gerekir. Sergen Yalçın ise kendinden önceki “Atiba artı diğer oyuncu” pozisyonunu Elneny’ye bırakarak hücum tehdidini artırdı. Böylece Atiba da savunmacı kimliğinden hücumcuya evrildi.
Bir önceki teknik adam Abdullah Avcı ise bu “çok kimlikli” oyuncu tercihini Caner Erkin’den yana kullanmış, oyuncuyu, sol bek, sol ön, 10 numara hatta sağ açık olarak konumlamıştı ve olmamıştı...
Koyu bir savunma kurgusunda olan Gençlerbirliği’nin duran toplar dışında seçeneğinin olmadığı belirginleşince Beşiktaş’ın ön alana geçişi kolay oldu. Sorun sahadakilerin birlikte oynama pratiklerinin düşük oluşuydu. Daha çok birlikte oynasalar birbirlerini bulma sorununu da çözmüş olacaklardı. Ancak Gençlerbirliği bilmediği hücumları kurgulamak için savunma halinden de vazgeçince Beşiktaş işi kolayladı.
Gecenin sorusu
Bir sezon, o da takımına göre, görece parlak performans gösteren Tyler Boyd benzeri oyuncuları abartarak transfer etme alışkanlığından ne zaman vazgeçilecek? Boyd’u önemsemediğimden değil harcama alışkanlıklarına itiraz etmek için söylüyorum bunları.
Maçın starı
Ligin son maçında Beşiktaş takım olarak iyi göründü. Şampiyonluk baskısından kurtulabilirlerse, maliyetleri düşürecek gençleştirme politikaları için sağlam bir zemin buldular.
Maçın olayı
Burak Yılmaz ayrılığı tıpkı Trabzon’da olduğu gibi sahaya olumlu yansımış. İlk 20 dakikada üç farklı oyuncuyla 4-5 pozisyon buldular. Çünkü top bir adrese gönderilmeyip, paylaşarak oynandı. Yani, şimdiye kadar ezberletildiği gibi kimse vazgeçilmez değil.
Kısa Mesaj
Şampiyonlar Ligi ihtimali doğan Beşiktaş umarım ki, yeniden ‘transfer tuzağı’na düşme şaşkınlığı yaşamaz. Yoksa içinden çıkılması zor ekonomik sarmal için devlet/federasyon takviyesi de yetmeyebilir.